- Kategori
- Seçim
Mersin’de AKP, benim sandıkta CHP kazandı

“Oy verme, 18 yaşını bitiren her Türk vatandaşının yerine getirmesi gerekli bir vatandaşlık görevidir. Bu görevden kaçınma ya da onu önemsememe , demokratik bir yönetimi zayıflatır. Çünkü demokratik yönetim, seçim düzenine dayanır. Bu düzenin işleyişi de, vatandaşın oy verme görevini bilinçli ve istekli bir biçimde kullanmasına bağlıdır.”
Yukarıdaki parçayı kim yazmış bilmiyorum. Bildiğim, sadece, seçme yaşının 18’e indirildiğinde yaptığım değişikliktir.
Bu parça, notlarımın baş kösesinde durur, bunu çalışmalarımda, dersimin gereği farklı amaçlarla kullandım, kullanıyorum.
Gördünüz ya, parça, oy verme günü de, işimize yarıyor.
*****
Bir yurttaş olarak, 1965‘ten beri “oy verme görevini bilinçli ve istekli bir biçimde” kullandığıma inanıyorum.
Her seçimde oy kullandım. Sadece, Kenan Evren’in onayıyla üç partinin seçime katılma izni verilen seçimde, sandık başkanıydım, arkadaşlarla birlikte, herkesin gözü önünde “tak, tak, tak” yaptık. Onun dışında bütün seçimlerde geçerli oy kullandım.
Bugün de, sabah erkenden, eşimle “vatandaşlık görevi”mizi gerine getirdik. Herkes bizim gibi düşünmüş olmalı ki, etraf, seçmenlerle doluydu. Biliyorum ki, seçmenlerin önemli bir bölümü, oy verdikten sonra, soluğu yaylalarda, yazlıklarda, deniz kenarlarında... olmayı düşünmüştür.
Ama Mersin’de sabah güzel olan hava, öğlene doğru bozdu, sonra açtı, sonra yine bozdu.
Oy verme süresi dolunca, soluğu sandık başında aldım; oy sayımını izledim.
İşte, oy kullandığım "sandık"la ilgili veriler:
Kayıtlı Seçmen: 300
Oy Kullanan Seçmen: 252
Geçersiz Oy: 1
CHP: 152
AKP: 46
MHP: 37
BBP:1
MP:1
HAS Parti: 1
Ertuğrul Kürkçü: 13
*****
Oy verme, bir yurttaşlık görevidir.
Ama nasıl?
Bilinçli ve istekli bir biçimde...
“Bilinçli”, “istekli” olma, bir öznellik taşıdığına göre...
Biz, yine de, yineleyelim:
Oy verme, bir yurttaşlık görevidir; oy verenler, bu görevi yerine getirmiştir.
TURGUT ÇELİK/ Mersin