Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '20

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Meşe balı üretim sorunu!

Bölgemizde meşe balı üreticileri ile Kırklareli bal üreticileri birliğimiz arasında yeterli Koordinasyon eksikliğimiz olmasına rağmen birçok üretici kendi kişisel çabalarıyla pazar yapmaya başlamıştır.

Bölgemizde meşe balı üretimimizi arttırmak için herhangi bir yöntemin birliğimiz tarafından bu güne kadar uygulanmaması ve bir projenin olmaması büyük bir talihsizliktir! ( Elbette coğrafi konum, izole bölge çalışmalarına ve akademisyenlerin meşe balı üzerine verdikleri brifinglere bir şey demiyorum onlar için teşekkür ederim emeklerine sağlık ama benim kastettiğim üretim artışı) Islah edilmiş anaarı üretimi ile ürün artışının sağlanacağını düşünenler sanırım büyük bir hayalin peşindedirler! “Alem çıktı aya, biz kaldık yaya!”

Kırklareli olarak elimizdeki ürünlerin kıymetini bilmiyoruz. Bizim ürünlerimiz olan, ayçiçeği, karaçalı ve meşe balı üzerinden ticari geleceklerini hesaplayan başka illerin üreticileri, tüccarları; Kırklarelili üreticilerin yıllardır ürettikleri üzerinden bu boşlukta eminim bol para kazanmışlardır! Artık Kırklareli Birlik olarak birçok alanda reform düzeyinde yenikliklerin yapılması elzemdir. Öncelikle Türkiye’de bal pazarında söz sahibi olmak için başarmış illeri örnek almalı diye düşünüyorum. “Arıcıların sorunları” diyorlar ama kimse bunların ne olduğu konusunda bir sonuca varmış ve açıklamış değil!

Çünkü sorunlar bölge bölge değişmektedir. Elbette ortak sorunlarımız var ama bölgesel sorunlardan merkezi otorite uzak kaldığı sürece onlarla tüm akrabalığımız; devletten kovan başı 15 TL destek almak için zorunlu olarak ödediğimiz aidat kadardır (!) Tüm arıcıları destek almak için birliklere üye zorunluluğu ise devletimizin en büyük handikaplarından biridir.

Aidatı birliklere veriyor ama tüm yükü il veya ilçe tarımın üzerine yıkıyoruz nasıl olacak bu iş? Yarın bir kanun veya kararname çıksa ilçe tarım işletme numaraları esas alınsa ve birliklere üyeliğin zorunluluğu kalkmış olsa, birlikler ne yapacak?  Bu yüzden birlikler aidatla yönetilecek yer olmaktan çıkmalıdır.

Döner sermaye ile kendi kendini yönetecek ve bölge üreticilerine gerçekten hizmet verecek çalışmalar içine girmelidir. Arıcıların il veya ilçe tarımdan işletme numarası aldıktan sonra birliğe kayıt olma zorunluluğu birlikleri proje yapmaya yönlendirmek için acilen kalkmalıdır! Kuruluşundan bu yana elle tutulur gözle görülür; üyelerine devletin verdiği desteğe köprü olmak dışında hizmet (!) getirmemiş kurumlar devlete ayak bağı olmaktan ve milletin zamanını çalmaktan başka bir işe yaramadığını ne zaman anlayacağız?

Birlik genel kurullarında başkan ve başkan adaylarının kendine yakın bulduğu adamları yönetime alarak kendi ego manyalarını kuracak alt yapıyı oluşturmak yerine Babaeski, Demirköy, Kofçaz, Lüleburgaz, Merkez ilçe, Pehlivanköy, Pınarhisar ve Vize ilçelerinden yönetime alacakları bir temsilci ile tüm bölgelere hakim olacak alt yapıyı oluşturmaları en doğrusu olacaktır!

 Bunun dışında oluşturulacak yönetimler maalesef zaman kaybıdır! İddia ediyorum yerinde saymaktır. Her temsilci kendi bölgesini diğer bölgeler gibi eşit şartlarda temsil etmek sorunların çözümü için mücadele etmek zorundadır. Bu üretimden pazar aşamasına kadar sürmelidir. Ortak tesislerimiz olmalıdır. Dolum, paketleme, etiketleme, depolama, pazarlama, kek ve şurup imalatı, analiz vs vs vs…

Tüm bu işlere, sadece kendi menfaatlerini ve çıkarlarını düşünmeden; üreticilere hizmet vermek için birlik başkanlığına aday olan varsa onunla; Demirköy temsilcisi olarak çalışmaya gönüllüyüm. Bunun dışında hiçbir yenilik getirmeyen bir anlayışa sırf devletten destek alacağım diye oy vereceğimi düşünen varsa çok yanılıyor. Biz pire için yorgan yakan toplumuz elbet hizmet için başka bir alternatiflerde bulunur azizim!

Talip Girgin

İğneada meşe balı üreticisi…

 
Toplam blog
: 438
: 826
Kayıt tarihi
: 07.01.07
 
 

Milliyet Blog'a hangi vesile ile kayıt olduğumu doğrusu hatırlamıyorum!  Bende birçoğunuz gibi ya..