Metrobüs-kadın

İstanbulda yaşamanın en büyük zorluğu şüphesiz yol-kalabalık-trafık üçlüsüdür. Eğer birde kadınsan ve özel günlerinden birindeysen İstanbul'da işe gitmek senin için kabusa dönüşüyor . Evinde her yanı çikolatalarda dolu yumuşacık yatağında sıcak su torbana sarılmış mışıl mışıl uyumak varken, ter kokan insanlarla dolu bir metrobüste, şişman bir teyzenın göbeğinin üstüne ayakların yerden kesilmiş şekilde boğazdan uçarak geçiyor olmak her kadının hayali olsa gerek! Olaya bırazda iyi yönünden bakılınca 12 cm topuklularla ayakta durmak zaten zor olduğundan ayaklarının yerden kesilmesi yolculuğu bir parça kolaylaştırıyor diyebilriz. :) Sonuçta bir kadın için güzel görünmek çok önemli. Bu sebepten topuklu ayakkabı onlar için işkence değil bir yaşam tarzı oluyor.

Metrobüse binmek kadar inmekte zor. Binerken insanların işe geç kalacağım kaygısıyla birbirini ezip üstünden atlayarak ite kaka metrobüse binmelerıni zor da olsa anlayabiliyorum. Fakat metrobüsten inerken birbirlerini ite kaka inmelerıne hala anlam verebilmiş değilim. Yani lütfen hayatının 5 saniyesini kaybet en azından geri kalan zamanını insan olarak yaşa!