Metrobüslere zam yapacağımıza bisiklet yolları yapalım.

Geçenlerde İETT Metrobüslere yüzde otuz üç oranında zam yaptığını duyurdu.

Aman ne kadar da sevindim bir bilseniz.

Halk isyanlarda. Öğrenciler, çalışanlar okullarına ve işyerlerine ulaşımları için kullandıkları metobüsleri nasıl kullanacaklarını kara kara düşünmeye başlamışlar.

Bu vatandaşlar nasıl metrobüslere binebilecekler.

Aklıma bir fikir geldi. 3 kere binip bir kere binmesinler. Yani üç gün işe veya okula gitsinler bir kere gitmesinler.

Sebep olarak metrobüslere yapılan zam olarak gösterilsin.

Okul idaresi buna göz yumar diye düşünüyorum. İş yerleri de çalışanlarından faydalanmak istiyorlarsa e biraz da kesenin ağzını açmalılar en azından.

E tabi İETT yetkilileri de haklı. Metrobüsler. Bir yerde pahalı otobüsler. Masrafları fazla. Bu masrafları karşılayabilmeleri için zam kaçınılmaz oluyor ve yükü halka yüklüyorlar.

Türk halkı lükse ve son modern arabalara meraklı. Üstelikte çokta rahat.

Ama içlerinden biri öyle bir ses getirdi ki. “Belediye buralara bisiklet yolu yapsın. Biz bisikletle gidip gelmeye razıyız. Para basacağımıza pedal basarız.”

Yani şu anlama çıkıyor. Benim Türk Milleti araba yerine bisiklet kullanmaya razı.

Metrobüsler yerine bisiklet.

Neden olmasın.

Belediye yetkilerine göreve davet ediyorum. Metrobüs almasınlar.

Metrobüslerin geçtiği yolları metrobüsler için genişletmesinler.

Metrobüs yolları yapmasınlar.

Onların yerine bisiklet yolları yapsınlar.

İnanın yarım saatte bir bisikletlinin aldığı yol yaklaşık 10 kilometredir.

Bu İstanbul trafiğinde rahatlıkla bu mesafe alınabilir.

Bisikleti en başta Paris olmak üzere diğer Avrupa şehirlerinde yıllar önce çözüm olarak bisikleti öne sürmüşler, bisiklet yolları yapmışlar ve halkı bisiklet kullanımımı sağlamışlardır. Bence en uygunda ulaşım aracı olarak bisiklet görülmektedir.

Bisiklet çevreyi de kirletmediği gibi insanların yaşamaları için gerekli olan oksijeni sağlar. Çünkü havayı kirletmek için zararlı olan karbon monoksit gazını havaya vermez. Vermediği gibi benzin mazot almaz. Sahibine bu gibi şeylere para harcatmaz.

Bisikleti kullanan kişi ister istemez spor yapar. İşine spor yaparak gider ve daha dinç olarak işine başlar.

Okuluna bisikletle giden bir öğrenci en azından spor yaptığından günün anlatılan derslerini daha dikkatlice dinler.

Bisiklet en akılcı bir çözümdür.

Ben bunu yıllarca söyledim ve MB’ta yazdığım ilk günden bu yana bisiklet konusunda fikirlerimi beyan atim.

Bir İstanbullunun “Belediye buralara bisiklet yolu yapsın. Biz bisikletle gidip gelmeye razıyız. Para basacağımıza pedal basarız” demesi beni duygulandırdı.

“Biz para basacağımıza pedal basarız.”

Ben zannediyordum ki Türk halkı bisikleti çözüm olarak görmez diye düşünüyorken çoktan bisiklete binmeye razı imiş. Ama bisiklet yolları yok. Bisiklete binmek için de alt yapı yok.

Bisiklete binmek ve onu yaşamak lazım. Anlatmakla da olmaz.

Ben yetkililerden bu konuyu irdelemeyi ve kendileri için değil de halkı düşünmeleri gerektiğini kanısındayım.

Tıpkı yıllar önce Paris Belediyesi'nin yaptığı gibi alt yapıyı değiştirerek bisiklet yollarını yaparak bisiklet kullanımını sağlamışlardır. Tabi Paris'ten sonra Avrupa'da bulunan diğer şehirler de bu atılımı gerçekleştirmişler ve bisiklet yollarını hızlandırmışlardır.

Ben de burada yazdıklarımı pekiştirerek diyorum ki bu konuda çok geç kelmışsız. Onlar yıllar önce bu konuyu bu şekilde çözebilmişler. Yıllar sonra da olsa bizlerde aynı şekilde bu konuyu ancak çözebiliriz. Başka yolu yok.

Birde Metrobüsler için 29 Mayıs 2009 tarihinde şöyle yazmışsım

http://blog.milliyet.com.tr/Buyuk_sehirler_de_trafik_sorunu__metrobusler_/Blog/?BlogNo=181970