Michael Jackson Müslüman mı Öldü? Bir devrin sonu, bir devin sonu.

Çocukluk yıllarımızın tanıdık simasıydı o. TRT’li yıllardı. Pop müziğin ne olduğunu daha henüz bilmediğimiz “Hafif Müzik” adı altında öğrenmeye başladığımız yıllar. Ekseriyetle yabancı melodilere Türkçe sözler yazıldığı ve orijinal şarkıların oldukça az olduğu yıllar. Sayılı birkaç yıldızın haricinde yıldızın ne olduğunu bilmediğimiz yıllar.

“Biliyor musun, mikrop kapmamak için oksijen çadırında yaşıyormuş” diye tevatürler dolanırdı ağzımızda. Saflığımdan işte, “yavu o kadar zengin, çadırda mı kalır hiç” diyordum. Tabi o sırada 10 yaşlarındayım. Saf-salak olduğum yaşlar. Gerçi daha o yaşların emarelerini taşıdığımdan kuşku duymuyor da değilim.

Öyle bir rüzgar esiyordu ki. Rüzgar hafif kalırdı. Belki fırtına demek bile… Kasırga adeta. Michael Jackson idi adı. Kara-kuru bir oğlandı. Sahnede duramıyordu gördüğümüz kadarıyla. Oradan oraya zıplıyor, yürümüyor adeta kayarak gidiyordu. Önce kukla sandım ben onu. Baktım ki ellerinden ayaklarından ipler sarkmıyor. O zaman insan olduğuna inandım. Ama belinden altı ayrı, üstü ayrı hareket ediyordu ya, aklım almıyordu bir türlü…

Sokakta kızlar sek-sek oynarken biz onun gibi kaymaya çalışırdık. Ben beceriksizdim. Yapamazdım. Bizden biraz büyük bir abi vardı. O çok güzel yapıyordu o hareketleri. Her kına gecesinde, her düğünde dans ettiriyorlardı. Çıkıyor, herkese yeteneğini gösteriyordu. Tabi Ayşe nine, Fadime hala, Hatice yenge filan Michael Jackson’u bilmiyordu, dansın ona ait olduğunu da. Öyle izliyordu, ağızları bir karış açık bir şekilde.

Ben artık o hareketleri yapmaktan vazgeçtim. O sırada PEPSI reklamlarında müziğini kullanır oldular. O şarkısını çok sevmiştik zaten. Reklamdaki kızlar da iyiydi hani. Şarkıyı mı çok seviyordum yoksa reklamlardaki kızları mı onu hala çözemedim. Seviyordum ya, önemli olan buydu zaten :)

Biz büyüdükçe müzik sektörü de hızla gelişti. Bir çok sanatçı çıktı. Ama o hala bir numara olarak kalmaya devam ediyordu. Özel hayatıyla sansasyonlar yaratsa da…

Ne ki yaşlandığında sesini fazla duyamaz olmuştuk ve zaten çocukluğumuzun esmer kara-kuru adamı gitmiş, beyaz biri gelmişti yerine. Sonra da duyduk ki Müslüman olmuş. Allah kabul etsin.

Çıkış yaptığı yıllarda başlayan bir devir ölümüyle kapanmış oldu. Evet, o bir devrin adamıydı. Bir devir açan ve gidişiyle o devri kapatan. Öyle ki taklitleri hala piyasalarda, ve hala onun düzeyine gelebilmiş değiller. Artık gelemezler, çünkü devir değişiyor…

MİCHAEL JACKSON: D.29 Ağustos1958 – Ö.25 Haziran2009




Jackson Ailesi'nin dokuz çocuğunun yedincisi olarak dünyaya gelen Michael Jackson, babasının kurduğu Jackson 5 grubunda 1971 yılında henüz 11 yaşındayken müzik yaşamına atılmıştır.

Daha sonra Off the Wall (1979), Thriller (1982), Bad (1987), Dangerous (1991), HIstory (1995) gibi milyonlarca satan solo albümlere imza atan Jackson, büyük bir şöhret kazanmış ve “Pop’un Kralı” (İngilizce: The King of Pop) olarak anılmaya başlanmıştır.

Guinness Rekorlar Kitabı'na da giren Jackson, özellikle son yıllarda bazı sağlık sorunları ve skandallarla gündeme gelmiştir.

Üç çocuk babası olan Michael Jackson, 25 Haziran 2009 günü Los Angeles'taki evinde geçirdiği rahatsızlık sonucu koma hâlinde hastaneye kaldırılmış fakat kurtarılamamış ve kalp durması nedeniyle 50 yaşında hayatını kaybetmiştir.



Video izle

http://www.metacafe.com/watch/sy-13406382/michael_jackson_smooth_criminal_official_music_video/

Murat HACIOĞLU
26 Haziran 2009