Milletle alay edilme durumları…

‘Kaset skandalı’nın ardından, CHP’liler topyekûn genel başkanlarını savundu. 10 Mayıs 2010’da istifa eden Deniz Baykal’ın evinin önünde ağıtlar yakıldı. İlk gün, Can Dündar’ın ‘Canlı Gaste’de yaptığı nabız yoklamasında, İstanbul hariç il başkanları, Baykal’ın yeniden adaylığından yana tavır sergilemişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun adı geçince tepkiler olmuştu. O da milletin gözüne baka baka ‘adaylığının söz konusu olmadığını’ açıklamıştı! Baykal’a ‘geri dön’ çağrıları o derece güçlüydü ki yeni birinin çıkması cesaret işiydi. Ancak ara soğudukça ‘geri dönme’ sesleri duyulmaya başladı! İşte o noktada, daha önce iki kere aday olmayacağını belirten Kılıçdaroğlu, sözlerini unutup başkanlığa talip oldu. Siyasette, ‘Dün dündür’ felsefesi geçer akçe olduğu için sözler de sudaki yazı gibi kayboluyor. Bize de ‘Vatana millete hayırlı olsun’ demek düşüyor!

NTV Haber’de FB taraftarının maç sonrası Kadıköy’ü savaş alanına çevirmelerini izledim. Sporla asla bağdaşmayan bir görünümdü! Ancak, olaylarda şampiyonluğun sorumsuzca kaybedilmesinin ardından yapılan ‘anons’un da payı var. Şampiyonluk uman ve kutlamaya hazır taraftara önce ‘şampiyonuz’ deniyor ardından da ‘pardon yanlış oldu’! Onca öfkeli insan buna dayanamıyor ve ortaya amacını aşan taşkınlıklar çıkıyor. Aziz Yıldırım yönetimi, durumdan memnundur herhalde…

Ayhan Tekin adlı okurumuz, ‘Türk Malı dizisinde Türkler aşağılanıyor. Lütfen bu konuyu dile getirin’ demiş. Önceden de değindiğim bu hususu bir kez daha tekrarlıyorum. Amaç, komedi olsa da özeni elden bırakmamak gerek!

Bir şikâyet de ‘Ulusoy’la ilgili! Önceden alınan biletlerin oturma düzenini haber vermeksizin değişen şirket eşleri ayırıyor, mükerrer bilet satıyor! Adeta yolcuyla alay ediliyor. Sıkça rastlanan bu durumu, aynı muameleye maruz kalan biri olarak ben de kınıyorum.

Bu olaylara bakınca, Kanal Türk’te ‘Gizli Gerçek’ adlı filmdeki profesörün sözü aklıma geldi; ‘Yalanlarım da, doğrularım kadar ipucu vermez mi sana’!.. Vermez olur mu?

Anibal Güleroğlu