Milliyet Blog = Metro Blog

Belirli bir güzergaha bağlı toplu ulaşım araçlarını tekniklerine göre sıraladığımızda;  Treyleybüs, metrobüs, tramvay ve metro düzenlemesi oluşmaktadır. 

İnsan yoğunluğuna göre de sıralarsak yine aynı düzenleme oluşur; treyleybüs 60 kişinin, metrobüs 120 kişinin, tramvay 240 kişinin ve metro yaklaşık 400 kişinin binebildiği her durakta inen binenlerle işe gidiş ve dönüş veya banliyo merkez curcurnalarının yaşandığı ortamlar  aslında bir kentin sosyolojik frekansının gözlenebildiği iletişimlerin yaşandığı en uygun yoğun ortamlardır, bu girişi okuyanların milliyet blogla ne alaka diye düşündüklerini hissediyorum ama çok alaka...

İnternet oluşmadan önce gazetelerde okur köşesi, okur yorumu vb bölümler vardı, sonraları e.gazetelerde köşe yazıları ve haberler yoruma açıldı, okuyanlar düşüncelerini direkt yazabildiler.

Derken 2006 yılında Milliyet Blog yayına girdi ve e.gazete haberlerine yorum yazanların milliyet bloga yazmaya davete dildiği süreç başladı. Bugün bırakın davet edilmeyi kayıt olmak için sırada beklenen Milliyet Blog'ta, MB yazarlarını tıkladığımda  "8342 blog yazarı bulundu" bilgisini okudum, bu yazarları metroyla taşımaya kalksak yaklaşık 200 vagon gerekir veya trenle yurt gezisine çıkaralım desek  (ki yazarların çoğu bu trene binmek ister) yine 200 vagonluk bir tren gerekir. Yine en çok okunan 1000 yazarın arzı endam edeceği bir stadyuma onları okuyan davet edilse, büyük ihtimalle trbünlere sığmazlar.

Blog'u yazmaya başlarken kafamda oluşmuş düşünceden saptım ama yazamadan da edemedim.

Blog'a başlarken üç yıldan fazladır MB de düzenli yazanlar bir araya gelse oluşacak ortamı düşünmeye çalıştım; biribiriyle tanışıp varzgeçmiş, tanışmış ama vazgeçmemiş ve hiç tanışmamış, kırılmışlarla yine çok farklı yaşam ve yazım tarzlarıyla  tam bir sosyal-psikoloji laboratuarı olacağını düşünüyorum.

Yine 8342 blog yazarını Gülhane parkına kümeler halinde toplandığını düşünün ve parka Sultanahmet tarafından her giren giren sırayla; şairler, hikayeciler ve öykücüler, metafor-aforizma ve denemeciler, haber yorumcular, spor yorumcular, yemek tarifçiler ve tabiiki kes yapıştırcılarla muhatap olsa (deniz tarafındaki) diğer kapıdan neler düşünerek çıkacağını siz düşünün.

Milliyet Blog bir yazım tarlasından öteye (her tarlasında farklı hasatlar biçilen) yazım ovasıdır.

Milliyet Blog ürünleriyle bir ova, kümelenmesiyle kocaman bir park ve binen sayısıyla bir METRO BLOG tur.