Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Ağustos '11

 
Kategori
Blog
 

Milliyet Blog Nereye Koşuyor?

Milliyet Blog Nereye Koşuyor?
 

Bu gün gözüme ilişti Milliyet Blog Sitesine üye olduğum tarih. Üzerinden dört yıl gibi uzun bir süre geçmiş. Kısa aralıklar dışında sürekli yazmışım Milliyet Blog Sitesinde. E tabii ki dört yıl öncesiyle bu günü kıyasladığımda, gerek yazı yazma hususunda olsun ve gereksede düşünce ufkunun genişlemesi anlamında olsun bir hayli gelişme kaydettiğimi söyleyebilirim. Ne var ki yıllar itibariyle Milliyet Blog Sitesinde bir geriye gidişin olduğu hissedilebiliyor. En azından ben kendi adıma bu geriye gidişi fazlasıyla hissediyorum. Zaman zaman blog kategorisinde, sitenin eskileri olan arkadaşlarda bu durumu dile getiriyorlar.

Özellikle Ümit Culduz bu konudaki serzenişlerini sık sık ifade ediyor. Kendisine sonuna kadar katılıyorum; zira benzer serzenişleri bende zaman zaman yapıyorum. Özellikle vurgu yapılan husus gayet açık ve net… Siteye ilk üye olduğum tarih 07. 08. 2007… Üye olduğum tarihte yanılmıyorsam 1500 civarında bir üye sayısı vardı Milliyet Blog Sitesinin ve o tarihlerde günlük ikiyüzün üzerinde blog yayına giriyordu. Ümit Culduz yıllar itibariye gerekli olan istatistikleri blog kategorisinde yazmış olduğu son bloğu MİLLİYET BLOG SİTESİ FAALİYET RAPORU! (32 kısım tekmili birden) başlıklı bloğuyla önümüze açık seçik bir şekilde sunmuş.

2007 yılında 1500 üyesi olan sitede günde ikiyüzün üzerinde blog yayına girerken, bu gün gelinen noktada ortaya çıkan tablonun vehameti ortadadır. Pek tabii ki bunun nedenlerinin başında MB idaresinin tutumunun yattığı malumdur.

Siteye üye olduğum tarihlerde ve devam eden yıllarda, sürekli yazı yazan ve yazıları ses getiren, dikkat çeken birçok yazar arkadaşın bu gün siteden koptuğuna tanık oluyoruz. Bir çoğunun siteyle tüm bağlarını kestiğini, bir çoğunun arada bir laf olsun diye yazdığı ortada.

2007 yılında siteye üye olduğumda dikkatimi çeken birçok yazar arkadaş vardı ve yazılarının her birisi dolu dolu bir kimliğe sahipti. Zamanla benim için Milliyet Blog Sitesi bir Murakami (Celal Çelik) demek oluyordu. Yazıları hayli ses getiren ve dikkat çeken bir yazardı Murakami (Celal Çelik) . Olayları toparlaması, gündeme ilişkin eleştirileri hayli zihin açıcıydı. Oysa Murakami (Celal Çelik) uzun zaman oldu yazmıyor. Veya bir bibliyofil (Sinan) bu sitenin en önemli isimlerinden birisiydi ve her bir yazısının nasıl ses getirdiğini, dikkatleri üzerine nasıl çektiği biliniyor. Özellikle bibliyofil (Sinan) ‘ın bir başka özelliği de, bloglara yorum yapma arzusu ve her bir yorumunun dolu dolu olmasıydı. Oysa aylardan beri bibliyofil (Sinan) doğru dürüst bir yazı bile yazmış değil. bibliyofil (Sinan) ’ın ve Murakami (Celal Çelik) ’in yazmadığı bir MB’nin bir taraflarının eksik kaldığı çok açık.

MB’nin en renkli isimlerinden biriside Neşe Evrim'di ve sanırım birkaç yıl oldu yazı yazmayalı. Nedenini tabii ki merak ediyorum. Bu denli dolu dolu ve gümbür gümbür yazı yazan kaç insan vardı ki bu sitede? Neşe Evrim ’in yazı yazmadığı bir MB’nin tadından bir şeyler kaybettiğini söylesek çok mu tuhaf olur?

Bir diğer yazar arkadaşımız Yolun Diğer Yarısı (Fatma Öğretmen) siteyi bırakan bir isim oldu. Oysa Fatma Hanımın Fenerbahçe yazıları, yazılarına attığı başlıklar hayli çekici değil miydi? Yolun Diğer Yarısı (Fatma Öğretmen) ‘in olmadığı bir MB’de Fenerbahçe yazıları okumanın bir keyfi olabilir mi?

Ya Ruksan İldan… Çekti gitti siteden. Ruksan İldan’ın olmadığı bir MB’nin ne tadı olabilir ki? Yıl sonlarında hazırladığı “Neleri Tartıştık” içerikli bloglarıyla koca bir yılın değerlendirmesini yapıp, adeta MB’nin röntgenini çekmiyor muydu Ruksan İldan? Şimdi oda yok.

Renkli kişiliği ve esprili haliyle bu sitenin ilgi çekici isimlerinden birisi olan Bülent Göncü ve eşi Yeşim Koç ‘un olmadığı bir MB’nin tadından bir şeyleri kaybetmiş olması normaldir.

intellectus rumuzlu yazarımız yazdığı onca yazı sonrasında çekip gitti ve kimse dönüp “Neden daha yazmıyorsun?” diye sormadı intellectus’a.

Moonlight1, en son yazısını 17 Mart 2011 tarihinde yazmış ve o tarihten beri ortalıklarda görünmüyor.

Doğan Durgun yazdığı yazıları ve olayları değerlendirme biçimiyle siteye ayrı bir renk getiriyordu. Uzun zamandan beri yazmıyor Doğan Durgun .

Ali Gülcü , bu sitenin en renkli kalemlerinden birisiydi ve daha yakın zamanda oda çekti gitti. Ve bence bu sitenin kanadından bir tüy daha düşmüş oldu.

Milliyet Blog Sitesi yedibin üyeyi devirdi ama gerek yazı kaliteleri anlamında ve gerekse de günlük yazı girme anlamında önemli bir düşüş ivmesi yaşıyor.

Oysa bu sitede geride bıraktığımız yıllarda hemen her konuda nasılda kıyasıya tartışmalar yapılıyordu. Şimdilerde bu tartışmaların hemen hemen hiç birisine rastlamıyoruz.

Neden?

Aslında nedeni belli… Sitenin tartışma odaklı fikir üreten, gündemi sıkı sıkıya yorumlayan kalemlerinin siteden ayrılması bu duruma neden oldu. Meydan şiirlere ve aşk-evlilik kategorileriyle, futbol yorumları dışında, Süleyman Ekim Hocamıza kaldı.

Peki ne olmalıydı?

Şu yukarıda ismini vermiş olduğumuz yazar arkadaşların dışında bu sitede son derece mükemmel düzeyde yazı yazan arkadaşlar vardı ve bir çoğu siteden ayrıldı. Bu arkadaşlar siteden ayrıldı ama Milliyet Blog editörleride gidene dur demedi. Bu kişilerin sitede kalıp yazılarına devam etmeleri için hiçbir girişimde bulunmadı. Bir daha aynı kalitede yazarları nereden bulacak MB? Veya böyle bir derdi var mı MB yönetiminin? Tabi bunu bilemiyoruz. Eğer MB yönetimi kaliteyi kendisine dert ediniyorsa, bu yazar arkadaşların arkasına düşer. Yok eğer öyle bir derdi yoksa, bu sitede yaprak dökümü devam eder. Meydan öylesine üye olup bir yazı binlerce aktif olmayan üyeye kalır.

Gidişat bu yönde…

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..