Milyonlarca kişi çöken çatının altında kaldı..!

Çatı ilk kurulduğu gün çökecegini söylemiştim. En nihayetinde de 10 ağustos akşamı çöktü ve ne yazıkki parti yöneticileri ile birlikte hiç hak etmediği halde milyonlarca seçmen de çöken çatının altında kaldı...

Yıllarca ideolojik olarak taban tabana zıt iki parti bütün siyasal yaşamlarını bir kenara bıraktı, bütün ideolojik yapılarına sırtını döndü, denize düşen yılana sarılır misali Erdoğan`ın siyaset denizinin içinde birbirine sarıldılar. Sarıldılar sarılmasına fakat, kurtulmaya çalıştıkça hata yaptılar... Battıkça baktılar...

Yorum bile götürmeyecek kadar net bir durum vardı ortada. Fakat seçim sonrası bir kaç gündür yazılan, çizilen, konuşulan vs. Bir çok söylemde iki partininde halâ hiç ders çıkarmadığını görmeyi çatının çöktüğünü görmekten daha ilginç buldum doğrusu...

MHP ve CHP seçmeni bu "ideolojisi karışık çocuk" durumunu boykot sinyallerini seçim sandığına gitmeyerek verdi. Fakat görülüyor ki  o bile anlaşılamamış ki, bu gün halâ Kılıçdaroğlu` da, Bahçeli` de başarısız bir siyâset yaptıklarını kabullenmeyip koltuklarını koruyabilmek adına çocukları bile güldürecek durum açıklaması yapmaya çalışmakta...

AKP` nin siyaseti belli. Hedef kitle belli...

"Allah" ile başlayan bir cümlenin devamında ne söyleneceğini bile dinlemeden veya dinlemeye gerek duyulmadan " Ya Allah Bismillah Allahuekber" diye yeri göğü inleten muhafazakâr bir toplum...

Bana göre de "Allah" ile aldatılan bir toplum...

Allah inancının şuuru ortadan kaldırılıp şekle tâbi tutulan bir din oluşturuldu... Ve bunun üzerinden yapılan siyasette başarılı oldu. Bunu da görmezden gelmek doğru değil.

Bu siyaset şeklinin doğrusu yanlışı tartışılır elbet, fakat hedefe ilerlerken belirledikleri stratejinin doğruluğunun tartışma götürmediği de bir gerçek...

Bütün bu kargaşanın içinden " Bir cumhurbaşkanı düşünün" sloganı ile SOL`a umut ışığı olan Selahattin Demirtaş çıktı.

Etnik, mezhepsel ve toplumsal cinsiyete dayalı kalıplaşmış yargıları kırmış olmasa da birleştirici söylemleri ile kendini Sol`un gelecekteki lideri konumuna getirdi...% 10`a yaklaşan oy oranı HDP`nin kürt siyasetinin dışına çıktığının ve artık Türkiye`lileşliğinin çok açık göstergesi oldu...

Fakat, HDP`de Selahattin Demirtaş figürü, AKP`de R.Tayyip Erdoğan figürü gibi değerlendirilmeli diye düşünüyorum... Yani Erdoğan`ın da Demirtaş`ın da aldığı oyların büyük çoğunluğunun partilerinden bağımsız olarak kendilerine duyulan hayranlık ve güvenin karşılığı olarak verildiği, tartışma götürmez bir gerçek...

CHP ve MHP, bitkisel hayata girdi artık. Ne kadar iyileştirme çabası gösterilsede, bitkisel hayattan kurtulup tam olarak sağlığına kavuşan olmadığı gibi, bu iki partininde sağlığına kavuşma yada sağlığına kavuştuğunu seçmenlerine anlatabilme ve ikna edebilme şansı kalmamıştır. Bunun için çaba gösterilecektir muhakkak ki fakat unutmamak gerekir ki bu sadece başta da söylediğim gibi hizmet için değil koltuk savaşı uğrunda olacaktır.

Muhafazakar bir sağ parti zaten iktidar... Sol`a yeni bir ışık, yeni bir felsefe, yeni bir lider gerekliydi... Ve...

Cumhurbaşkanlığı seçimi sol`a yeni bir lider kazandırdı...

Özellikle CHP seçmeninin bu seçim sonuçlarını iyi okuması gerekir. Bir sol partinin bu kadar ilkesiz hareket etmesini " sağ gösterip sol vurmak" olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır...

Hatta biraz ironi yaparsak CHP bu deyimi bile altüst edip SOL gösterip, SAĞ vurdu...

Keriman KESER