Mimoza kadınlar

Aşk bitti mi yoksa hiç olmadı mı? Aşkı hiç yaşamamış ve asla yaşayamayacak kadınlarla dolu çevrem. Şu sıra kiminle konuşsam ne okusam, evliliklerin durumu hep aynı! Erkekler eşlerine hiç dokunmuyorlar ve bir kadınmış gibi davranmıyorlar. Durum ya baştan beri böyle ya da sonradan olmuş. İlginç olanı da bu erkekler sanalda cinselliği yaşayıp, mutlu oluyorlar.

Kadınlar mı? Onlar yaşayamaz cinselliği ve aşkı, öyle bir ihtiyaçları asla olmamalı; çünkü onlar anne! Anne olmak demek, sevgi aşk bu gibi ihtiyaçlarının olmamasıdır. İşte toplumun bakışı nedeniyle, bu kadınlar, kendilerini kadın hissedememekte ve kadınlık çekicilik konularında kendilerini beceriksiz görerek, aşağılık kompleksine girmekte.

Ne yapmalı bu kompleksi yenmek için?İşte Mimoza kadınlarım benim, çevrenize bakın o kadar çok ki… Mimoza, güzel kokulu süs bitkisidir. Dokunulduğunda veya rüzgârla temas ettiğinde belirli bir biçimde katlanan yaprakları olduğundan küstüm çiçeği olarak da bilinir. Elinizi mimoza üzerinde gezdirdiğinizde, yapraklar katlanacak ve yaprak sapı boynunu eğecektir. Mimozanın bu hareketleri parlak güneş ışığı altındaki genç bitkilerde daha hızlıdır. Birkaç dakika içerisinde normal hallerine dönerler. Mimozalar iyi havalanmış güneşli ortamları severler. Onun için Mimoza kadınlara da kimse dokunmaz. Dokununca küsecek veya boynunu eğip ölecek zannedilir. Mimoza kadınlar kendilerini işe verirler. Kariyer meraklısı zannedilir; ama aslında onlar sevilmeyip, dokunulmayan kadınlar oldukları için çareyi kariyerde bulurlar. Hâlbuki bir mimoza kadına sorsanız sevdiği ve aşkı için ona kadınlığını yaşatan için ömrünü vermeye hazırdır. Onlar birer geyşa gibidirler. Görüntüde soğuk, sade ve işkolik olsalar da. Bütün Mimozalar mükemmel bir eş, anne, arkadaştırlar aslında. Çevrenize baktığınızda, birilerinin yardımına karşılıksız koşan, günün yirmi dört saatini başkaları için çabalayarak yaşayan ve etrafına her zaman hüzünlü gözlerle gülümseyen kadınlardır mimozalar…

Onlar boyun eğerler, aşk, sevilmek, cinsellik bunları hak etmediklerini düşünürler; çünkü becerememişlerdir kadın olmayı. Sevgili mimozalar, siz hem zeki, hem yetenekli, hem güzel ve çekici kadınlarsınız… Yani tam bir kadınsınız. Suçlular size kendinizi böyle hissettiren, sizinle yaşayan erkekler. Bazı mimozalar bu erkekleri hayatından çıkarıp yeni bir hayat kurarlar. Sonuç yine aynıdır. Bence Mimoza kadınlar, aşkı ve sevgiyi aramaktan vazgeçip kendilerine sarılmalıdır ki daha çok baharlar görsünler. Suçu eksikliği kendilerinde aramayıp, mutlu olacakları şekilde yaşamaya devam etmelidirler. Neden mi? Bütün mimoza kadınlardan çekiniyor yâda kutsal gördükleri için dokunmuyor olmalı bu erkekler…