- Kategori
- Güncel
Mina Başaran’ın Ardından
Başaran ailesi
Sözün bitti yerler vardır, susmak evlâdır o yerlerde. O yerin üzerinden aylar geçti ama hala internete girdiğim zaman Mina ile ilgili haberler görüyorum. Kaza haberini duyduğumda çok üzülmüştüm. Olaya uzaktan bakınca sadece bir kişi için üzülmüyor insan; anneye, babaya, kardeşe ve daha niceleri insanın aklından geçiyor ister istemez.
Roman ve hikâyelerimi yazarken ortaya çıkardığım karakterleri yaşamak gibi. Yazarken o insanın karakterinin ruhuna, kişiliğine, kılığına bürünüyorum ister istemez. Belki bir gün küçük Mina’nın hikayesini de yazarım hem de uzun uzadıya.
Başkasının acısını hissetmek de benim için öyle. Diğer insanları bilemem. Aslında bilmek de istemiyorum. O olayın ardından kendini bilmez, hadsiz, bayağı tipler Mina’nın ailesini incitmek için ellerinden geleni yaptılar. Bunu bugün Fazıl Say için de gördüm ve artık yazmak istedim. O da annesini kaybetti ve insanlar linç edercesine Fazıl Say’ın cenaze namazı kılmasına laf etmiş.
Bazen nerede yaşadığımı sorguluyorum ve gerçekten rahatsızlık ve zaman zaman utanç duyuyorum!
Mina’ya selam…
Bir kız çocuğu düşünün oyuncaklarıyla oynuyor, elinde sıkı sıkıya tuttuğu bebeği… Elinden aldığınızı düşünün ve ardından kızın titreyen ellerini…
Ve o kız büyüdü, saçları güneşin ışıklarına karıştı ve gözleri kamaştırdı. Annesinin, babasının hayranlıkla izlediği ve el süremediği bir güneş gibiydi.
Eşyalarına dokunmak, ayak izlerini aramak, bir ses ya da olmaz ya hani bir haber alma ihtimali… İhtimal de olsa bir işaret belki… Beyazlara bürünmüş pembe bir gül gibi bir yaz akşamına kokusunu bıraktığını hissetmek…
Nedendir bilmiyorum ama hep iyi olduğunu hissettim. O olay beni çok etkilemişti. Az çok hissedersiniz ya biri hakkında bir şeyler, o an aklınız değil kalbiniz bir şeyler fısıldar size… Bana da öyle olmuştu o kızın gözlerini görünce ve Fazıl Say haberi de iyice tetikledi kalemimi.
Dilerim olayların magazin kısmından çıkarız ve ruhuna inmeyi başarırız. Kitap okusak, sanatla iştigal etsek, az biraz felsefe okusak belki hümanizmayı bir köşesinden yakalarız ve acılı insanlara bir nebze de olsa manevi destek oluruz hatta destek değil sussak bile yeter. Gerçekten susalım artık.
Mina’ya, ailesine selam olsun. Yolları açık olsun.