Mişşş, mışşş…

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'ın referandumla ilgili önerisini değerlendirmeden önce kamuoyunda tartışılmasını istedi

Anayasa Mahkemesi Raportörü Osman Can'ın anayasa değişikliğiyle ilgili önerisinin başlattığı tartışmalara Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de katıldı. Gül, "Anayasa Mahkemesi, anayasa değişikliğini iptal ederse hükümet bunu yok hükmünde sayıp, paketi bütün olarak referanduma götürmelidir" diyen Can'ın önerisiyle ilgili değerlendirmesi sorulduğunda "Biraz tartışılsın bakalım" dedi

Türkiyede yasa, anayasa falan yok. Birisi bir şey söylerse artık savcılar falan soruşturmasın. Halk biraz tartışsın, sonra ortaya çıkacak duruma göre Sayın cumhurbaşkanımız karar verecek.

Padişah tahtı gibi

Osmanlı padişahlarının tahtlarını andıran bir tahta oturarak vaazına başlayan Ünlü’nün (cübbeli hoca) hedefinde, geçtiğimiz hafta Amerika’dan açıklamalarda bulunan Fethullah Gülen vardı. İsrail’in kanlı baskını ile ilgili yaptığı açıklamada “İsrail’den izin alınmalıydı” diyen Gülen’i hedef gösteren Ünlü, “Şimdi bazılarımız diyor ki, Filistin’e yardım götürürken izin alınmalıdır. İsrail’in sözlerine itaat etmek lazım onlarıda kırmamak lazım. Asla ve kat a doğru değildir. Bu lafı söyleyen şuur sahibi olamaz. Çünki İsrail ne zaman izin verdi ki mazluma yardım etti. Böyle bir şey olabilir mi? Boyun eğmek izin almak asla ve asla olmaz” diye konuştu.

İşte sırf bu yüzdendir ki laik olmak gereklidir. Baksanıza, sözde din ulemaları bunlar birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Yakında bir başkası çıkıp sarı derse şaşmayalım.

Sakaryalı besici Lütfü Ermiş geçen pazar günü Et Balık Kurumu Kombinası'nda cep telefonunun kamerasıyla çektiği görüntüleri, gazetecilere dağıttı. Görüntülerde kepçeyle yerde yatan ithal büyükbaş hayvanlardan ikisi traktör römorkuna yükleniyor ve kesimhaneye götürülüyor. Görüntüleri çekip gazetecilere dağıtan kasap ve besici Lütfü Ermiş, "Bizi içeri almadılar. Ancak bunları dışarıdan çekebildik. Ölü hayvanları traktörlere kepçelerle yükleyip kesim salonuna götürüyorlardı" dedi. Ermiş, ithal hayvanların yoldan getirildikten sonra hiç dinlendirilmeden kesildiklerini de öne sürdü.

Bakın şimdi, et ithal edip birilerinin cebini dolduracağız diye ölü hayvan eti de mi yemeliyiz? Bu kadar özverinin sebebi ne ola acaba?

İsrail'le yaşanan gemi krizinin izleri silinmeden, bu sefer de İran, Gazze'ye yardım malzemesi taşıyan iki gemi gönderdi. Gemilerde İran Devrim Muhafızları'nın da bulunduğu tahmin ediliyor.

İran devlet radyosunun haberine göre, Gazze Şeridi'ne yiyecek, oyuncak ve inşaat malzemesi taşıyan ilk İran gemisi dün yola çıktı. Geminin hafta sonunda Gazze açıklarına varması bekleniyor.

Bakalım Ahmedi Necat bir çatışma çıkarıp bizim başbakana kaptırdığı esas oğlan rolünü geri alacak mı?

Bay Abdüllatif Şener, “Gazze'ye yardım götüren gemiler, Başbakan’dan habersiz götürülmüş değildir. Geminin organizasyonunda lojistik ve planlamasında hükümetin Başbakanı doğrudan işin içindedir. İlk günden itibaren hükümetin bilgisinde olduğu halde, gemi ile ilgili hiçbir garantinin oluşturulmamış olması, doğrudan doğruya Başbakan’ın sorumluluğunu ifade eder. Başbakan ve hükümet bunun hesabını vermek zorundadır” demiş.

Abdüllatif Şener bey, böyle konuşup insanları kandırmayın. Siz o ekibin içinden geldiniz onların asla haksız olmayacaklarını, kata yanlış yapmayacaklarını, bu yüzden de hiçbir zaman hesap vermeye yanaşmayacaklarını, bu uğurda anayasayı bile değiştirmek isteyeceklerini bilmeniz lazım.

14/06/2010