Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mart '17

 
Kategori
Sosyoloji
 

Modernleşme ve özgür insan

Modernleşme ve özgür insan
 

İnsan, özgür olmalıdır.


Modernleşme, sadece bir devletin, bir toplumun tüm bağımsızlığını yaratan koşulların, özelliklerin gerçekleşmesi değil, aynı zamanda “insan”ın bağımsızlaşmasını, onun “insanca” yaşamasını engelleyen bütün koşulların ortadan kalkması ve yerine insanın insanca yaşamasını sağlayan, insanın “insancıl” ihtiyaçlarına yanıt veren bir düzenin gerçekleşmesidir. Bu düzen insanın kendi yeteneklerine erişebilme olasılıklarını, fırsatlarını kişiye veren bir düzendir.

Modernleşme ile ilgili araştırmaların büyük çoğunluğu “toplum”un modernleşmesi üzerinde yoğunlaştırılmakta, modernleşmede “insan” unsuruna yeterince yer verilmemektedir. Sonuçta toplumun modernleşemediği bir ortamda ise insanın tüm yeteneklerine erişme olasılıkları da kısıtlı, kısırdır.

Toplumun modernleşmesinde sorunlar “toplumsal”, “ulusal” bir nitelik kazandığından, “toplum”un ve örgütlerin sesi, “kişi”nin sesinden daha fazla duyulmaktadır ve kanımca sonuçta böyle olmalıdır. Fakat modern, demokratik toplumun temel amacı, insanı her alanda özgürlüğe kavuşturmak, “özgür insan”ı yaratmaktır.

Özgür insan, sadece ekonomik, sosyal güvenliğe, eğitim olanaklarına, toplumda çeşitli fırsatlara sahip insan değildir. Özgür insan, aynı zamanda, siyasal özgürlüklere, siyasal alternatiflere ve insan olması nedeni ile ona kişiliğini, insanlığını sağlayan tüm özgürlüklere sahip insandır. Bu nedenlerle, modernleşmeyi sadece “kavramlar”, “araçlar”, “en önemli alanlar”, “öncelik tanınması gereken aşamalar” gibi açılardan ele almak konuya uzaktan bakıp bilimselliği sadece bu yönde aramak, modernleşmenin temel aracı olan özgür insanın doğması, yaşaması, gelişmesi konusunun zaman zaman gözden uzaktan tutulduğunu kanıtlar niteliktedir.

Gerçekten, modern demokratik düşünce doğrultusunda “politika”nın incelenmesi, değerlendirilmesi sadece “kavramlar”, “kurallar”, “teoriler”, “gerekler” ve “kurumlar” açısından yeterli bir şekilde yapılamaz. Modern demokratik düşünce “politika”nın nitelikleri, uygulamaları üzerinde ahlakı değerlendirmeler de bulunmaktadır. Böylece, insanı kapalı rejimler içinde yaşatarak, her türlü baskıyı kullanarak bir modernleşme yöntemi uygulamak, modernleşmenin temel amacı olan özgür insanı yaratmaktan yoksundur. Her ne kadar kapalı rejim içinde modernleşmiş veya modernleşmekte olan ülkeler mevcut ise, bu ülkelerdeki kişiler siyasal özgürlüklerden mahrum oldukları için tam anlamıyla özgür insan değildirler. Öte yandan, siyasal özgürlükleri kişiye hukuken tanıyan bir toplum eğer önemli sosyo-ekonomik ve eğitim sorunlarını çözememişse, sosyal adalet ve sosyal güvenlik yoksa o toplumda yaşayan kişiler gerçek özgürlüğe sahip değillerdir. Bu nedenlerle, özgür insan, bütün bu değerlerin, kavramların koşulların, olasılıkların var olduğu bir toplumda yaşayan, kişisel, siyasal, sosyal, ekonomik özgürlüğe kavuşmuş insandır.

Geleneksel toplumda yaşayan insan özgür değildir. Çünkü o toplumun, insanı özgürlüğe kavuşturacak koşullar yoktur. Öte yandan, modernleşmiş veya modernleşmekte olmasına rağmen, kişinin siyasal özgürlük ve tercihlerine meşruiyet tanımayan toplumlarda da insan özgür değildir. Toplum modernleşmiş olup insana sosyal ekonomik güvenliği getirmiş olabilir fakat bu toplum siyasal rejim yönünden kapalı bir toplum ise, insanları tek bir yönde şartlandırmak istiyor, tek bir siyasal tercihe olanak tanıyorsa,orada  insan özgür değildir. Böyle toplumlar “katılan” toplum, böyle toplumlardaki kişiler siyasal hayata “katılan” kişiler haline dönüşmüş olabilir. Ancak, bu katılma her yönü ile anlamlı ve özgür olsrk ifade edilemez. Burada, kişinin siyasal tercihini kendisi değil, toplumu kapalı hale dönüştürme gücüne sahip merkez olgusunu ele geçirmiş erkin, parti veya grup saptar.

Özgür insan, siyasal, sosyal, ekonomik, özgürlüklere, eğitim ve kültür olanaklarına sahip insandır. Sonuç itibari ile çağdaş özgürlük kavramı, ekonomik ve sosyal veya sadece siyasal içeriği olan bir kavram değildir.

Bütün bu kavram ve değerlerin hepsinin önemsendiği, üzerinde durulduğu ve bunların öngörüldüğü koşulların, olasılıkların yaratıldığı modern bir toplumda; insan, ancak gerçek özgürlüğe kavuşabilir.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..