Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '11

 
Kategori
Siyaset
 

Muhafazakar ve panikar/liberal medyada şaşkınlık

“Yandaş Medya” adı da verilen muhafazakâr/liberal medyanın kalemşorlarını bir panik ve şaşkınlık havası aldı gidiyor. 

Panik havasının nedeni CHP’li milletvekillerinin TBMM yemin töreninde salonda bulunup, yemin etmemesi, “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku” milletvekillerinin ise TBMM’deki törene hiç katılmaması. Törenden sonra da her iki partinin bu tavırlarını sürdüreceklerini ısrarla vurgulaması, üstüne üstlük CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sosyalist Enternasyonal toplantısında, yaşanan bu yemim krizini gündeme getirmesi ve Sosyalist Enternasyonal’in bu konuda bir karar alarak konuyu dünya gündemine taşımıştır. 

% 50 oy alarak 3.kez iktidar olan AKP, yeni dönemin ilk günü bu kriz nedeniyle şok olmuş, TBMM’nin meşruiyetinin tartışılmaya açılması sonucuyla da adeta çılgına dönmüştür. AKP sözcülerinin telaş, panik ve öfkeli söylemlerinin altında bu gerçek yatmaktadır. AKP seçim zaferinin sevincini yaşayamadan krizi kucağında bulmuştur. 

BDP’nin boykot ve tepkilerine alışık olan AKP, CHP’den böyle bir muhalefet şekli beklemediği için şaşkınlık ve panik durumundadır. Sayın Başbakan Deniz Baykal başkanlığındaki CHP’nin suya sabuna dokunmayan muhalefet tarzını bilen bir kişi olarak bu kadarını beklemiyordu. 

AKP cephesinde yaşanan bu panik ve şaşkınlık havasının muhafazakâr/liberal medyayı etkilememesi düşünülemezdi. 

Nitekim öyle de oldu. 

Muhafazakâr basının başını çeken Zaman Gazetesi’nden, Samanyolu Televizyonu’na kadar, liberal basının amiral gemisi Taraf Gazetesi’nden, yeni liberal Radikal Gazetesi’ne kadar yandaş basının yazar ve yorumcuları CHP’ye yemin krizi nedeniyle yükleniyorlar. 

Neymiş efendim? 

-CHP, derhal yemin ederek, meclisi çalıştırmalıymış! 

-Bu eylem CHP’nin tarihine kara bir leke olarak yazılacakmış! 

-CHP, meclise gelse de, gelmese de meclis çalışırmış! 

-TBMM’ni kuran partiye bu eylem yakışmazmış! 

Bu serzenişlerin tümü, bu yazar ve yorumcuların CHP’yi düşünmesi nedeniyle değil, aksine AKP’nin yeni döneminin zora girmesi nedeniyledir. 

CHP ve BDP bu kararlılıklarını sürdürdükleri sürece AKP meclisi çalıştıramayacaktır. Çalıştırsa bile 170 milletvekilinin katılmadığı bir meclis ve meclis komisyonlarının çalışmaları meşru olmayacaktır. 

Panik ve şaşkınlığın nedeni budur. 

AKP’nin dibacesinde eylem vardır ama eylem yapmanın da iki şartı vardır. 

Birincisi, sadece AKP’nin hak olarak gördüğü “İnanç-Türban Özgürlüğü) ekseninde eylem yapılabilir. 

İkincisi ise, AKP’nin iktidarda olmaması şartına bağlıdır. 

Eylemi ve demokrasiyi bu şekilde şarta bağlayarak sınırlandıran bir anlayışın, demokratik ve meşru eylemleri anlaması/hoş görmesi zaten beklenemezdi. 

Bilinmelidir ki, demokrasi, halkın haklarının meşru kanallardan aranması ve alınan hakların hukuksak/yasal statüye kavuşturulması ile adım adım geliştirilir. 

CHP ve BDP sonuna kadar haklıdır ve yaptıkları eylemler de haklı ve meşrudur. 

Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin iadesi de dâhil olmak üzere tutuklu bulunan bütün milletvekilleri özgürlüklerine kavuşuncaya kadar bu eylem sürdürülmelidir. 

İyi bir hamle yapılmıştır. 

CHP tarihinde belki de ilk kez kamuoyundan destek gören bir eylem başlatılmıştır. Bu eylem meclisten sokağa taşınmalı, sendikalar, kitle örgütleri ve halkla buluşturulmalıdır. Bu yapılırsa inanın AKP ve muhafazakâr/liberal medya, ukalalıkla malul zafer sarhoşluğundan uyanıp, halkın gerçek muhalefetini karşısında bulacaktır. 

“Halkın İktidarı”na giden yolun taşları da ancak “Sokak Muhalefeti”yle döşenebilir.  

 
Toplam blog
: 223
: 700
Kayıt tarihi
: 04.01.08
 
 

Gaziantep' te öğretmen olarak görev yapmaktayım. Son olarak Eğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ..