Muhteşem Yüzyıl gene davalık!

Masala dönüşümün bu sezon dibine vuran efsane dizi başını belaya soktu! Aslında binlerce defa senaristlerin hayal dünyasının diziyi ele geçirdiğine değindim. Bu ele geçiriş bir dizinin seyredilmesi için gerekli, çünkü entrika, aşk, iyi-kötü savaşları olmadan heyecan diziye geçmez ve yeterince seyredilmez, ama el- insaf da dedirtmez!

Örneğin Hürrem Sultan hiçbir zaman Kanuni’nin gözünden düşmemiştir, sürgün yaşamamış, ceza olsun diye şehzadesinin yanına yollanmamıştır. Anne sultan, şehzadesi sancağa çıkınca (ki yaşları çok genç sancağa çıkıyorlar) anneleri de eğitmenleri gibi şehzadelerinin sancaklarına gider. Bu gidiş annelik görevlerini yerine getirmek ve edep vermek içindir. Bu kuralı tek ve ilk yıkan Hürrem Sultan’dır. İstanbul sarayı ve şehzadelerin sancağı arasında git-geller ile bir ömür geçirmiştir. Hatta bu seyahatlerde ölümüne hastalanmış tır. Biz daha dizide Hürrem’in hastalandığını görmedik, oysa Hürrem yavaş yavaş sağlık açısından güçten düşecektir.

Bu sapışlar senaristlerin; iyi tarih bilgisi olmaması, araştırılmaması, yeterince danışılmaması, sırf entrika olsun da dizi izlensin düşüncesi yüzünden başlarına geliyor.  Bu sefer de Kanuni’ye  ve Muhteşem Yüzyıl’a  suç duyurusu savcılığı harekete geçirdi. Dizide “Safeviler Fars olarak gösterildi” gerekçesiyle yapılan başvuru savcılık tarafından kabul edildi

Muhteşem Yüzyıl dizisinde Safeviler, “Fars” devleti olarak gösterildi. Hacettepe Üniversitesi'nde diş hekimliği yapan bir Azeri Türk'ü Mahboub Amrahy , “Safeviler Alevi ve Türk'tür. Fars olduğunu söylemek inkâr ve hakarettir” diyerek şikâyetçi oldu.
Muhteşem Yüzyıl dizisinin 115'inci bölümünde “Safevi Devleti'nin “Fars” olduğuna ilişkin geçen diyaloglar soruşturma konusu oldu. Türk kökenli Azeri olan Mahboub Amrahy, diziyle ilgili  Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Amrahy, Safevilerin aslında “Alevi ve Türk” olduğunu, dizide bunun çarpıtıldığını iddia ederek yapımcı hakkında dava açılmasını istedi. Türkiye’nin geçtiği hassas süreçe bakıldığında “Türklükten dışlanmak” olarak adlandırılan bu isteğe çok da anlamsız diyemeyeceğim.

Dilekçeye soruşturma numarası verildi, yapım firmasının İstanbul’da olması sebebi ile belki de dosya İstanbul’a taşınacak, şimdilik dava Ankara’da.

Konu kimilerine haksız gibi gelebilir aman:

Prof. Dr. İlber Ortaylı: “Safevi Devleti, Azeri ve Türk'tür. Şah İsmail'in Türkçe şiir yazdığını herkes biliyor. Devletin adı İran derseniz hiçbir sorun yoktur ancak Fars derseniz yanlıştır ve dava açılması normaldir. Dava kazanılır. Bana eğer bilirkişi diye sorarlarsa Safevi Devleti'nin Türk olduğunu söylerim. Muhteşem Yüzyıl dizisi dünya çapında izlenen bir dizi ancak tarihi yanlış yansıtıyorlar. Bu senaryoyu yazanlar bir bilene danışmıyor” diyerek açıklama yaptı.

Prof. Dr. İbrahim Ethem Atnur ise: “Kızılbaş Türkmenlerin kurduğu bir devlettir. Asla Fars devleti değildir. Bizim insanlarımız çok okumadığı için İran'da kurulmuşsa Fars'tır diye düşünüyor ama İran Devleti, 1924'e kadar Türklerin elindeydi” açıklaması ile davaya destek verdi.

Anlayacağımız üzere masala eklenen yanlışlar sadece aşk hikayeleri ile sınırlı değil…

Hayatta yanlış yapmadan yaşamanız dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6
https://www.facebook.com/pages/Ece-Er-%C4%B0le-Ba%C5%9Fb