Müslüman dünü yaşamaz

“Matematiğin es geçtiği toplumlar...

Ya da...

Matematiği es geçen toplumlar...

Hurafelerde mutluluğu ararlar...

Ama...

Burnu pislikten çıkmayan kargadan beterdir halleri.”

Yaşam matematik ile anlam kazanır.

Yaşam matematikle doğru yaşanır

Matematiktir ki insanın dünüyle bugününü farklı kılar.

Boşuna söylemiyoruz.

“İnsan matematik bilmeli şiir yazmalı,

Şiire matematik katmalı,

Matematiği sanata ulaştırmalı” diye...

...

Son günlerde, toplumsal yaşamımıza eleştirel gözle bakıyorum.

İlkönce gördüklerim; müthiş bir asayişsizlik oluyor.

Bir takım kendine yetmez insanlar devletimizin egemenliğinde,

Hasan Sabbah örneği dağlarında devlet oluyorlar.

Büyük şehirler daha böyle niceleriyle dolu...

Devlet bunu mutlaka çözmeli...

Ülkede güvenliğini sağlamalı!

Yapılamaz mı yapılır!

Yaşam matematik dedik ya matematikte çözümsüzlük yoktur!

...

Bir diğeri yüzde seksen ikisi dindar Müslüman’ım diyen ülkede;

Kin, nefret, düşmanlıktan geçilmiyor, barış ve iyilik unutuluyor.

Başbakan ağzını açtı mı birilerine kızıyor, nefret yağdırıyor.

Oluyor mu şimdi bu?

Matematik kullansa Başbakan,

“Barış dini” olan İslam’a bağlılığıyla övünürken bunu yapsa.

“Ben böyle yaparsam bana bakan diğerleri ortalığı kan gölüne çevirirler” dese.

Bir ülkenin Başbakanı ne kadar hoşgörüye yakın durursa...

Halk da o kadar hoşgörülü olur.

Hem canım bu iktidar kavgası bizim ülkede ta...

“İttihat Terakki”den beri var.

Başbakana bunu devam ettirmeli değil, ortadan kaldırmalı...

Müslüman dünü yaşamaz yarını daha güzel yapmaya çalışır!

Bu da ancak iç ve dış barışla olur.

Bunları es geçip ve ileri demokrasiden söz etmek...

Kini nefreti düşmanlığı adeta kutsamak olur.

Yarını güzel yapmayı amaçlıyorsan, yaşamına mutlaka matematik katmalısın!

İyi yol gösterici ancak matematiktir!

...

Bir başkası açlık ve açıklık!

 Müslümanlığa yakışmayacak olgu bu!

“Komşusu açken tok yatan” Müslüman olur mu?

Bu konu asla çözümsüz değildir, çözümlüdür.

Aklı öne çıkaracağız o kadar...

...

Bir diğeri, 135 milyar dolarlık ihracata karşılık 241 milyar dolarlık ithalat!

Mantıklı mı yani?

Bu 106 milyar dolara yakın açık nasıl karşılanıyor?

Borçla değil mi?

Ve halkın parasından önemli bir miktar faiz ödeyerek değil mi?

Matematiğe uygun mu bu?

İslam düşüncesine uygun mu?

...

Bir de şu; ülkede Kuran’ın Türkçe okunması niçin teşvik edilmiyor?

Bu yapılsa insanlar dinlerini kaynağından okuyup anlasalar...

Ve ibadetlerini ona göre yapsalar.

Yaşamlarını ona göre düzenleseler...

Şu orta yerdeki “inanç emekçileri” piyasadan çekilse...

Ve inançlı insanlar hurafe denizinde boğulmaktan kurtulsalar.

...

Başbakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı bunu dert etmeli.

Öncelikle kendileri güzel davranışları tekrarlamalı...

Güzel davranışları sevmeli...

Güzel davranışları göstermeli...

Saygılarımla...