- Kategori
- İnançlar
Müslümanlıkta dinin amacı sanki insanları mutlu etmek değil; dini ihya etmek, Allahı yüceltmek

Din sanki kendisi için var. Amaç dinin mükemmel bir yol olduğunu anlatmak, Allah’ı övmek. Hele de din yalakası bilinçsiz insanların elinde padişahın sopasını över gibi akşam sabah dinin yüceliğinden bahsediliyor. Allah’ın eseri, elbette yüce olacak… Kuran emsalsiz bir kitap, Allah da eşi benzeri olmayan yaratıcı…
Anlamadığım şey ikide bir niye bunlara vurgu yapılıyor, şüphe mi var. Ayetlerin çoğu Allah’ın büyüklüğünden bahsediyor. Böyle olunca ibadetleri de eklersek ortaya yalvarma duvarı gibi bir şey çıkıyor.
Din doğal olarak dünyadaki bütün insanlara gelmiş evrensel bir yol. Elbette Allah kendini hâşâ bir derviş gibi ortaya koyacak değil, ulaşılmaz olacak. Değilse ona kim inanır, kim korkar. Din ve mezheplerde zaten inandırma endişesi vardır. Ama sanki Müslümanlıkta bu çok daha ileri boyutta.
Böyle olunca tapınma dini gibi oluyor. Yani düşünün dinin yarısı Allah’ı övüyor. Dua, şükür, tövbe hep tapma. İbadet bile ikinci planda kalıyor. Kuranın insanların hayatını düzenleyen ayetleri sanki hiç yok.
Allah’ın yüceliğini kabul ettiğiniz zaman iyi bir Müslüman oluyorsunuz ve Müslümanlık önce ve özellikle bunu istiyor. İbadet ve amel sonra geliyor. Din Allah’ı anlatıyor. Sanki insanların yaşamları dinin konusu değil gibi. Din kitap Allah o kadar ön plana çıkmış ki İslam’ın insanların hayatı ile ilgili düzenlemelerini ayet ve surelere girerek bulabiliyorsunuz. Yani arıyorsunuz. Hatta ibadetler de böyle. Ama dinin kusursuzluğu ve Allah’ın varlığı gözünüze sokuluyor. Din bu sanıyorsunuz. Ben çocukluğumda dini sadece dua etmek sanıyordum.