Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '11

 
Kategori
Güncel
 

Mustafa Balbay’ın Sokağı, Trafiğe Niçin Kapatıldı?

Mustafa Balbay’ın Sokağı, Trafiğe Niçin Kapatıldı?
 


Türkiye’de yazarın bir değeri var mıdır?

Batı’yı düşünürsek, ne yazık ki, bu sorunun yanıtı “Yok”tur. Bizde yazarlar/ aydınlar, iktidarlar için birer “potansiyel suçlu” olarak görülmüştür. Dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da...

AB’ye girme türküleri eşliğinde “taslak halindeki kitaplar”ın toplandığı, kitapları yazanların “suçlu” görüldüğü bir ülkede, yazara verilen değerden gelin de söz edin!

Edemezsiniz!

Yazar/ aydın, toplumun/ siyasetçinin önündedir; gücü elinde tutanlara “muhalif”tir. “Muhalif” olma ile “düşman” olmayı aynı şey sananlar için ne diyebilirsiniz?

Mustafa Balbay’ın “Düşünüyorum O Halde Sanığım- Zulümname” adlı kitabını okurken “Aydınların Sokağı Ne Zaman Kapatılır” başlıklı bölümü daha farklı işaretlemiş; notlar almışım:

Balbay,
bu bölümde, 1998’de konuşmak için gittiği Köln’e ilgili bir anısını anlatır.

Uğur Mumcu’yu anma toplantısından sonra, bir mühendis arkadaşın aracılığıyla kenti dolaşmaya çıkarlar. “Güzel bir sokağa girerken”, direksiyondaki mühendis, “Hay Allah nasıl da unuttum/ Bu yol trafiğe kapalıydı” der.

O yol niye trafiğe kapalıdır?

Her Türk yurttaşın aklına gelen, Mustafa Balbay’ın da aklına gelir:

“Belki 20. kezdir kanalizasyon kazıp
Boruyu değiştiriyordur belediye
Başka ne diye?
Haa kaldırımları değiştiriyor da olabilirler
Bir yılda beşinci kezdir.
Kimbilir, belki de küçük döşenen
Doğalgaz borusu genişletiliyordur.



Mustafa Balbay, yine de, o sokağın trafiğe kapalı olmasını kafaya takar; direksiyondaki mühendisi, kendi üslubuyla konuşturur:

“Burada bir yazar oturuyor
Son kitabını bitiriyor.
Yazar sağlıklı üretsin diye
Bir karar aldı belediye
Yazar kitabı bitirdim deyinceye kadar
Sokağı trafiğe kapatıldı.”



Balbay, Uğur Mumcu’nun, Abdi İpekçi’nin, Ahmet Taner Kışlalı’nın öldürüldüğü günleri, sokaklarını anımsar. Onların sokakları da trafiğe kapatılmıştı.

Ama niye?

Sözü Mustafa Balbay’a verelim:

“El oğlu yazarının sokağını kapatıyor
Kitap üretince,
Bizde yazarın sokağı trafiğe kapatılıyor
Evinin önünde katledince”


Sokakların trafiğine kapatılmasını “Ergenekon operasyonlarında yaşadık” diyen Balbay, kendisinin de yaşadığını nasıl mı anlatıyor?

“El oğlu yazarının sokağını kapatıyor
Kitap üretince,
Bizde yazarın sokağı trafiğe kapatılıyor
Hapishaneye götürülünce”

*****

Mustafa Balbay, bu kitabı da iki elini kullanarak mı yazdı?

Kitabın “manzum bir dille” yazmış! Bakıyorum da, “şiir olarak yazdım” demiyor. Böyle demek, zaten ona yakışmazdı. O ki, “şiir”le “manzume”nin ne olduğu bilecek kültür birikimine sahip.

Balbay, dizeleri alt alta dizmeyi şiir, kendilerini şair sananlar safında yer alamazdı.

Almıyor da...

Tuttuğu yol doğru!

Kitabı da “Yollar” ile bitiyor:

“Deseler ki,
Yeryüzünde bir tapınak seç
Yolları seçerim.
Yollar benim mabedim
Yollar
Sizi çok özeldim”


*****

Balbay'ın özleminin biteceği belli oldu. Birkaç ay sonra, hem kendi adına, hem “yolları özleyenler” adına yürür!


TURGUT ÇELİK/ Mersin

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..