- Kategori
- Kültür - Sanat
Mustafa Özke şiirleri

“bir sözcük ustası”
İyi ki şairler var, şiir var. İnsanlar birbirleriyle oynaya dursun, sözcüklerle oynayan güzel insanlarla haşır neşir olurum. O güzel insanların, şairlerin güzel şiirleriyle yunar yıkanırım hatta kırklanırım bunca kirlenmişliği bertaraf etmek istercesine. Erich Fried’in o müthiş şiiri gelir aklıma hemen: “ çocuklar kurbağalara taş atar, şaka olsun diye; kurbağalar ciddi ölür”
Şairler geçer aklımdan film şeridi gibi. Aklımda kalan dizelerini mırıldanırım. Birden, bir şiire takılırım: “…uykum kaçtı/ sana gelirse/ gönderme” Sonra bir şiir daha:” yıllar savrulur/ karanfiller gibi/ güller de kurur / umut bu/ sen soldu dersin/ bende can bulur”
Bu dizelerin yazarı gelir gözlerimin önüne, gülümserim ve başlarım diğer şiirlerini okumaya. Adanalı şair dostum, aynı zamanda gazeteci Mustafa Özke’nin şiirlerini epeydir izliyorum. Tarzı benimle tıpatıp benzeyen, sözcük oyunlarını çok seven Mustafa Özke’nin şiirlerinden söz ediyorum. Kısa, yalın, ironik, okunası güzel şiirler. İstedim ki, benim kadar sizler de tanıyın bu şiirleri ve ezberinizde kalanları mırıldayın ara sıra, giderin içinizi kaplayan sıkıntıları.
sen kızkulesi
ben sözkölesi
yok farkımız
iki satır yazdım
hapsetti körolası
***
hüznü
biraz sonra
toprağa düşecek olmasındandı
kurumuş çınar yaprağıının
ya sevdiğinden ayrılacaktı
birlikte olmayı çok arzuladığı
ya da hasret kaldığına kavuşacaktı
tıpkı benim gibi
***
severken
kırarsam kalemi
giderken
kursağımda kal e mi
***
seversen
yaran tez kapanır
gidersen parantez!
***
Seviyorsan hıçkır ağla
sevmiyorsan hiç kırma
Mustafa Özke’nin uzun şiirleri de var elbet. Ben dediğim gibi tarzıma benzeyenleri seçtim ve sizlerle paylaştım. Dileyenler facebook ya da çeşitli sitelerden bütün şiirlerini okuyabilirler. Bir de facebook’ta “Mustafa Özke Şiirlerini Sevenler” sayfası var. Oradan da takip edebilirsiniz.
Adana’ya her gittiğimde kendisiyle sohbet etmekten keyif aldığım şair, yazar, gazeteci dostum Mustafa Özke’ye yolunun açık olmasını diliyorum.
şimalden es
eski eski günler
mazide kalmasın
sesime ses ver
inceldiği
yerden
nabzımda dolaş
uçurtmam
rüzgarda
savrulmasın