- Kategori
- Blog
Mutlu bayramlar

Kırmızı Karanfil Ne Renk Solar ? Feyza Hepçilingirler
Bayramlar; çocukluk sevinci, şeker , bayram yerindeki kayık salıncaklara binmek, artan harçlıklar, arife gecesi uykulara dalarken terziden son anda yetişmiş elbise ve gıcır rugan ayakkabılar başucunuzda uyumak, evde dip temel yapılan temizlikler, gelen giden misafirler,bazı yıllar komşulara üleştirilen etler, tatlılar, yemek kokuları,ailece yapılan ziyaretler, belki bir sinema....
Bayramlar geldiğinde şimdi daha bir hüzünlenir oldum. Giden büyüklerimizle yaşadığım çocukluk anıları daha bir canlı canlı akmaya başlar oldu belleğimde.
Bir asır evvelinin , Beşiktaş 'ının dik yokuşlu bir sokağına giderim sessizce, soldaki evin kapısından süzülür, kiremit rengi taşlarla kaplı hayata girerim. Anneannem orada arkadaki mutafkta çalışırken gelir, maydanoz ve soğan kokulu buruşuk elciğiyle bi topan ballı ekmek sokuşturur ağzıma. Sonra bahçeye çıkarız teyzemle, erik dallarının, bembeyaz kar çiçekleriyle donanmış erik dallarının altında, ipe bağlı koçu görmeye. Teyzeciğim yakında gelin olacaktır. Bir kaç gelin teli, bir de saçlarını dalgalandırmak için kullandığı kırmızı kurdelelerden çıkarır cebinden. Kara gözleriyle bize hüzünlü hüzünlü bakan koçu süslemeye girişiriz. Gözlerinin kenarlarına rastık bile çekeriz yanaklarına da kırmızı allık. Koç da sanki olan bitene seviniyormuşçasına meleyerek , ıslak burnunu oynatarak onaylar yaptıklarımızı. Koçun gözlerine bakamam sonrasında. Mutlu başladığımız süsleme işi, yaptığımızın ikiyüzlülük olduğunu belli belirsiz algılamaya başlamamla ekşir, kötü gelmeye başlar. Kesmeseler de hep böyle süslesek olmaz mıydı? Başka bayramlarda, başka koçlar gelin olmadan kurban edilecektir artık.
Sonra kumbar dolmaları, ciğer kavurmalar gelince hiç canım çekmez.
Çıkarım sokağa çocukların arasına karışırım.
O bayramlar bitti....
Yine de mutlu bayramlar, kutlayabilenlere.