MUTLULUĞUN FORMÜLLERİ

 Yaşarken, zorlandığımız, işin içinden çıkamadığımız, ne yapacağımızı bilemediğimiz bir takım olaylar ile karşılaşırız. Bu olayları problem olarak değerlendirmek aslında bizim olaylara verdiğimiz tepkinin birer sonucudur. Yani önemli olan yaşanan olayın ne olduğundan çok, yaşadığımız olaya verdiğimiz tepkidir. Kimse sizi kızdırmaz, kızmayı siz seçersiniz. Bardak yere düştüğünde bardağı düşürdüğünüz için sinirlenmekte sizin elinizde, eğilip bardağı usulca yerden almakta... Hayat karmaşık değil, karmaşık hale getiren bizim tepkilerimiz. Neden huzurlu bir yaşam sürmek varken, gergin bir hayat yaşayalım ki ? Sizler de benimle aynı fikirde misiniz?

O halde bu yazımda sizlere hayatınızı daha mutlu nasıl yaşarsınız birkaç formül vereceğim. Çünkü yaşamsal bir konfor herkesin hakkıdır.

 

-Öncelikle yaşadığımız olay her ne ise onu kabul etmeliyiz. Kabul etmediğimiz hiç bir olayın çözme hakkımız yoktur.

 

-Başımıza gelen ne olursa olsun ''neden'' ve ''niçin'' sorularını bir kenara bırakmalıyız. Bunlar şikayet kelimeleridir ve olay artık yaşandığı için şikayet etmenin bizi düşürmekten başka bir faydası yoktur. Kendimize ''nasıl'' sorusunu sormalıyız. (Bu işin içinden nasıl çıkarım? Bu olayın üstesinden nasıl gelirim gibi?)

 

-Olumlu yada olumsuz ne yaşarsak yaşayalım mutlaka almamız gereken bir ders, öğrenmemiz gereken bir hakikat vardır. Olayın bütününe baktığımız kadar, satır aralarında bize verilmek istenen mesajı mutlaka okumalıyız.

 

-Duygularımız aktifken(öfkeli,üzgün,stresli,heyecanlı,mutlu) karar vermemeliyiz.Duygularımızın yoğunluğu bir süre sonra kaybolduğunda mantığımız devreye gireceğinden,pişman olabilir yada hata yaptığımızı farkedebiliriz. Kararlarımızı alırken mutlaka sakin bir zamanımızı kollayıp kararlarımızı öyle vermeliyiz.

 

-Kendinizi iyi hissetmediğiniz zamanlarda, size iyi gelen şeylere yönelin. Sevdiğiniz müziği dinlemek, resim yapmak, mutfakta vakit geçirmek, ev işleri ile ilgilenmek, duş almak, hava almak, sevdiklerinizle vakit geçirmek gibi kendinizi iyi hisetmenizi sağlayan eylemler size metal ve fiziksel enerji verir. 

 

-Hiçbir şey yapmamakta bazen çok şey yapmaktır. Bazen kovalamak yerine durup beklemek, hayatınıza farklı bir pencereden bakmayı sağlar. Böylece yaşarken göremediklerinizi görmüş olur, eksik ya da yanlışlarınızı bulmanıza imkan sağlamış olursunuz.

 

-Olayları kişisel algılamayın. Herkesin içinden geçtiği farklı imtihanları var. Bana bunu neden yaptı yerine o bana böyle yapmak istemez deyip sevdiklerinize güvenmeyi öğrenin. 

 

- Birinin size bir yanlışı olduğunda bunu kişisel halledin, etrafınızda herkes size aynı şeyi yapacakmış gibi düşünmeyin.

 

-Herkesten önce kendinize değer verin. Unutmayın ki kendini seven bir insanın kimse ile derdi olmaz. Kendinizi motive edin, ,size iyi gelecek güzel sözlerle kendinizi şımartın.

 

- İnsanlara bağımlı değil bağlı olun. Varlığında sıkı sıkı sarılıyor, yokluğunda acı çekmek yerine hayatınıza kaldığınız yerden devam edebiliyorsanız bu bağlılıktır.

 

-''Ben buyum'' diyerek iletişim yolunuzu kapatmayın.Kimse kimseyi değiştirme hakkına sahip değildir ama her zaman bir orta yol vardır. Siz yeter ki o yolu kapamayın. Size sağır birine de sesinizi duyurmaya çalışmayın. Birinin sizi anlaması için uzun uzun cümlelere gerek yok. Anlamak istemiyorsa en iyi çözüm sessiz kalmaktır.

 

 Bir cümle yeter bazen insanın hayatını değiştirmeye... Sizler de birinin yaşamına dokunmak isterseniz, paylaşın bu yazıyı sevdiklerinizle :)