Mutluluğun Resmi

İşte yine uykusuz tamamlanan bir gecenin sabahındayım. Seni düşündüm sabaha kadar. Kollarımda olduğun halde... Yok yok, öyle ayrılık var diye değil. Aksine, Tanrım ben nasıl bir iyilik yaptım, nasıl bir sevaptır benimki ki bana "aşkların en güzeli"ni sundun. Fazla bekletmeden, hasret çektirmeden ölümcül, beni böylesine bir mutluluğa layık gördün. TANRIM TEŞEKKÜR EDERİM... SEBEBİ HER NE İSE....

İçinde senin olmadığın tüm soruları yanıtsız bıraktı yine divane yüreğim. Sadece seninle atmaya kararlı. Üstelik, üstelik sensiz geçen zamanlarda, yaşama emaresi de kalmıyor. Salt nefes almaktan ibaret geçirilen saatler oluyor sadece.

"Geceleyin ateşler içinde uyanarak, ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi, seviyorum seni"... Nazım ne de güzel anlatmış "pamuk elli" yarine sevdasını... Benim sana olan sevdamı... Sensiz geçen zamanlarım sona erdiğinde, yaşadığım huzuru anlatmış. Zamanında mutluluğun resmini istediğinde Dino'dan, henüz sen ve ben "biz" olmamıştık. Yoksa uğraşır mıydı Dino yıllarca? Bakardı sadece gözlerime, anlardı mutluluğun resminin içimde olduğunu...

Rüyaların en güzeli... Görüp de uyanmak istemediğim bir rüya... Ömrüm oldukça devam etmesi herşeyi yapacağım rüya... RÜYALARIN EN GÜZELİ....