Mutluluk nerede?

Mutluluk nedir diye sorsam her kafadan ayrı bir ses çıkar. Hani bir hikaye vardır ya; mutluluğu saklamak istemişler ve en uygun yerin insanın yüreği olduğuna karar vermişler. Neden diye sorulduğunda ise çünkü oraya bakmak kimsenin aklına gelmeyecek yanıtını vermişler.

Aslında içimizde gizli kalmış mucizelerin farkında olmadığımız doğru. Sevgi de öylesine cimri, bir kalemde silmekte ise öylesine bonkörüz ki…

Mutluluğa giden her yol sevgiden geçiyor oysa.

Koşulsuzca, beklentisizce sevebilmekten. Vesile olduğun sevinçlerden.

Bazen yüzde beliren bir tebessümden aldığın keyiften. Sevebilmenin içinde yarattığı sonsuz coşkudan.

Bir köşede unutulup kalmış değerlerin yeniden can bulduğunu görmekten.

Paylaşmaktan ve güvenden.

***

Beden ve zihin beraber çalışır. Zihin sevgi ile beslenmedikçe mutluluktan uzaklaşır. Böylelikle sevgisiz kalan zihin bir süre sonra bedeni de olumsuzluklarla uğraştırır.

Sevginin açamadığı kilit, çözemediği düğüm yoktur.

Bilirsiniz; işini sevmeyen başarıdan uzaklaşır, kendini sevmeyen kendinden uzaklaşır ve gittikçe yaşadığı hayata yabancılaşır. İçine sevginin katılmadığı bir yemek bile lezzetten nasibini almaz ve mide bulandırır.

Yağmuru sevmiyorum, yemek pişirmeyi sevmiyorum, saçımdan hoşlanmıyorum, pazartesi günlerinden nefret ediyorum…

Hepsi sevgisizlikle kurulan cümlelerdir ve zamanla gerçekliğimiz haline gelir.

İstediğimiz kalite de bir hayatı yaşayabilmek için önce içinde bulunduğumuz evren ile dost olmak gerekir.

Yağmur mu yağdı? Sonrasında etrafa yayacağı o mis gibi toprak kokusuna odaklan!

İşinden mi sıkıldın? Seni geliştirirken kazandırdıklarına odaklan!

Pazartesi günleri senin için sorun mu? Yeni bir haftaya uyanabilmiş olmanın keyfine odaklan!

Kendinden mi memnun değilsin? Mükemmel yanlarına odaklan!

Hayatındaki kayıplara mı üzülüyorsun? Onları unut, kazançlarına ve sahip olduklarına odaklan!

Önce kendini sev her kusurunla, her hatanla, her yanlışınla.

Kendini sevmeyen birini başkası da sevmez unutma.

Ve sevgide bonkör olmayı alışkanlık edin. Nasıl ki, tiryakisi olduğun bazı alışkanlıkların varsa sevmenin ve sevilmenin tiryakiliğini yaşa.

Yaşa ve yaşat!

Hayat bir kere, tekrarı yok hatırla!