- Kategori
- Yetenekler
N. KEMAL, T. FİKRET ve ATATÜRK
"Ölürsem görmeden millette
ümîd ettiğim feyzi;
Yazılsın seng-i kabrime:
Vatan mahzun, ben mahzun...”
Nâmık KEMAL
*
Nâmık KEMAL, Vatan şairi… Doğ: 21.Ara.1840 / Tekirdağ. Ölüm: 02 Ara 1888 /Sakız-Yunanistan…
*
Atatürk’ün Tevfik Fikret ile Namık Kemal’den esinlendiği bilinmektedir.
Namık Kemal, ‘ Vatan Mersiyesi ’ başlıklı şiirinin son bölümünde şöyle diyor:
"Vatan eyvah hakir oldu, perişan oldu
Düşman İstanbul'a girdi bu da mı şan oldu
Memesinden dökülen süt yerine kan oldu
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş kurtaracak bahtı kara mâderini..."
Mustafa Kemal, Namık Kemal'in ölümünden tam 31 yıl sonra, 24 Aralık 1919'da Sivas'tan Ankara'ya giderken Kırşehir'e uğradı ve bu şiirin nakaratı olan son iki dizesini Gençler Cemiyeti üyelerine değiştirerek okudu:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini..."
***
Atatürk'ün: “Ben inkılâp ruhunu ondan aldım.” dediği Tevfik Fikret' in işte Hanı-ı Yağma şiiri:
Han-ı Yağma (Günümüz Türkçesi)
Bu sofracık, efendiler - ki bekler yutulmayı
Huzurunuzda titriyor - şu milletin hayatıdır
Şu milletin ki acılı, şu milletin ki can çekişir!
Fakat sakın çekinmeyin; yiyin, yutun hapır hapır.
Yiyin efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler, pek açsınız, bu çehrenizde bellidir;
Yiyin, yemezseniz bugün yarın kalır mı, kim bilir?
Şu nimetler sofrası bakın, gelişinizle övünür
Bu hakkıdır gazânızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin; bu iç açıcı sofrası sizin;
Doyunca, tıksırınca. çatlayıncaya kadar yiyin!
Bütün hu nazlı beylerin, ne varsa ortalıkta say:
Soy sop, şeref, gösteriş, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır kolay kolay...
Yiyin efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı, yok zarar;
İhtişamın gururu var, intikamın sevinci var.
Bu sofra iltifatınızdan işte böyle ısınır ve ışıldar
Sizin şu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...
Yiyin efendiler yiyin; bu can katan sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Verir zavallı memleket, verir ne varsa malını,
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayâlini,
Olanca rahatını, gönlünün tüm dileğini,
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helâlini...
Yiyin efendiler yiyin; bu doyumsuz sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çatırdayan ocak!
Bugün ki mideler sağlam, bugün ki çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin; bu cümbüşlü sofra sizin;
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Tevfik Fikret (Haziran 1912)
*
Ne Utanmaz Köpekleriz
Edepsizlikte tekleriz
Kimi görsek etekleriz
Hakk'tan da yardım bekleriz
Ne utanmaz köpekleriz.
Biz bakmadan sağa sola
Düşman girdi İstanbul'a
Vatanı sattık bir pula
Ne utanmaz köpekleriz.
Dalkavuklukla irtikâp
İşte etti bizi harap
Sen söyle ey Şevketmeab
Ne utanmaz köpekleriz.
İnsan mı neyiz seçilmez
Bir zehiriz ki içilmez
Tavrımızdan da geçilmez
Ne utanmaz köpekleriz
Gitme vatan kavgasına
Yetiş rütbe yağmasına
Daldık dünya sefasına
Ne utanmaz köpekleriz
Vatanın girdik kanına
Leke getirdik şanına
Topumuzun bok canına
Ne utanmaz köpekleriz
Kimi görsek etekleriz.
Namık Kemal
*