- Kategori
- Şiir
Ne çok şiirim mişsin
Ne Çok Şiirim mişsin
ŞİİRİN HİKAYESİ
bilseydim söylemez miydim
kim bilir, kaçıncı cemrede yakalarız
dönüp'te ardı sıra bakan
kaçak sevdaların ıslak gözlü ayak izlerini?
keşke dedim işte
keşke!
-----------------------------------------------------------------------------------------------
Ne Çok Şiirim mişsin
ey benim cemre sevdalısı gönül sitemim
kemanın tellerinde
titreyişin nasıl da başka
bir eser ki hicazkar
suflesi akıl bırakmaz başta.
hangi sevda yarasının adısın
hırçınlaşıp bir türlü diyemediğim?
sabah yelden mustarip
dumanı üzerinde hafiften baş döngüsü.
alırsın beni benden
kumdan kalelerim
ne zaman yıkılacaklar üstüme?
ne çok şiirim mişsin
uzadıkça uzayan
seni böyle sevdikçe
bir hüznün tasasında velhasıl içten içe.
şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden
cemre düşerken gözlerime
daralır gönül evim
nağmesinde ez cümle.
ne zaman doğar, ne zaman ölürsün
canımı çekersin bedenden
yorgun nazenin beden
kırpıştırır gözlerini
Küserim kaderime isyanlarda
bir gözümün önündesin
lakin bakışında hoş değil.
hangi senaryosun dasın yaşamın
ne çok bensin deli gönül
dizlerimin dibinde desem de!
biraz ben biraz sen ve de herkesten
seni anlamaya çalışıyorum inatla
adın üzerinde!
yüreğimin hop oturup hop kalkanısın.
sessiz çığlığımda şafağın nefesi,
sancılanır güneşim soğuk alır,
ay dedem küs görünmez
belli değil ahvali
ne şekildir şemaili?
bulutlarım şaklaban
kimler ne söylemişse bakmaz yüzüme sezeli.
şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden
cemre düşerken gözlerime
daralır gönül evim
nağmesinde ez cümle.
olmadı işte beceremedik dedik ya!
çelik gökyüzü gecelerim
sevda yokluğu erken çaldı kapılarımı
madem hazmında zordun,
yetemeyecektin;
yüklemeyecektin kamburumu üzerime
İsyanlarım bu yüzden iki sana bir bana!
kendi başına buyruksun hayta gönül
Ne sözden anlarsın, ne sitemden
nelerin yüzünden beni de ortak ettin
çaresizliklerime çarkına özel.
şafaklara sitem yüklüyorum bu yüzden
cemre düşerken gözlerime
daralır gönül evim
nağmesinde ez cümle.
önce dolunayı efsunuyla
göz bebeklerimde büyüttüm
yüzlerce hilal çıkardım içerisinden
merdiven yaptım Babil’in asma bahçesine
ne kirpikleri kavuşturdum
gözlerime ne de yürek sevmeleri mi.
gözlerimde çakılı kaldın mıh gibi
haresinin her noktası sen
ay bakışlı mührümü
varsın dudağın dokunmasın
kadere inat
sen gizimde, saklım da, sazlığımda ilk öpüşüm.
Hint fakirinin
çivili yatağı gibiyse de yaşam
bize gülümsemeler uzak deme
güne ışısın yüzün, sana yabancı değilim de!
Kaf dağının ardına düşsek
aşk denilen masalsı duygusuyla,
Anka
gelip de bulur mu ki
tüm ihtişamlığıyla bizi ?
tılsımlı sevdasının yanığı olsaydık tüylerinde!
keşke dedim işte
keşke!