Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Eylül '07

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Ne kadar anlayışlısınız ölçmek ister misiniz? Öyleyse buyrun

Ne kadar anlayışlısınız ölçmek ister misiniz? Öyleyse buyrun
 

Herkes anlayışı başkasından bekliyor.

Kendisinin ne kadar anlayışlı olup olmadığına bakmıyor.

Herkes adam arıyor, fakat kendisinin de bir aranan adam olup olmadığını sorgulamıyor.

Dost arıyor fakat dostlarına ne kadar sahip çıkıp çıkmadığını düşünmüyor.

İstisnaları vardır elbet fakat genelde saygıyı sevgiyi hep başkasından bekliyoruz.

Başkasından bekleyip de bulamadığımız bu değerler konusunda kendimizi de sorgulamalıyız. Yani anlayışımızın ölçüsünü belirlemeliyiz.
Tıpkı bu öyküde olduğu gibi.

***

“Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu.

Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi.

Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı.

Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu fark ettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi.
Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler.

Aile dostları ise biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu.

Oğlu ve gelini gittikten sonra, yaşlı kadına:
-Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum.

Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden kötüydü?

Bence ya hastasın ya da bir sorunun var dedi.

Yaşlı kadın gülümseyerek cevap verdi:
-Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım.

Bu yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının kalbini kıramayacak.”

***

Ya işte böyle.

İnsanlara hayatı boyunca unutamayacakları bir anlayış dersi veren ne güzel bir öykü bu.

Yol haritası bir bakıma.

***

Fırsatını bulduk mu bir maharetmiş gibi bütün hünerlerimizi sergilemeye çalışıyoruz.

Hâlbuki neyi nerede yapmalı, nerede yapmamalı çoğu kez düşünmüyoruz bile.

Bir düşünür “Her konuştuğun doğru olsun fakat her doğruyu her yerde söylemeye hakkın yok” diyor.

Uzun söze ne hacet.

Var mı başka söyleyecek bir sözümüz?

Benim söyleyecek bir sözüm yok.
Ya sizin?

 
Toplam blog
: 574
: 922
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Samsun Yazarlar Derneği (Kurucu) Başkanı. 12 kitabı neşredildi. Türk Güreşinin Sembol ismi Yaşar ..