Ne ödersen öde memnun olduğun kadar ödemişsen hesap doğrudur

Ürün ya da hizmet satın alındığında fiyatın ucuz ya da pahalı olduğu söylenir. Şikâyet de vardır memnuniyet de. Normal görülen bu durumda kandırılma hissi üzerinde durmak gerekiyor. Kendisinden yüksek ücret alındığını yani kandırıldığını düşünenler bunu açıkça söylerler yahut içlerinden kızarlar.

Ürün ya da hizmeti sunanın kandırması da müşterinin şikâyeti de “Bu iş böyledir, kabullenemiyorsan yapma” mantığıyla önemsenmez ama her gün hepimizin karşılaştığı bir durum.

Satıcının kandırması ya da müşterinin şikâyet etmesi kanıksaanmış, kabullenilmiş… Satıcı kandırır, müşteri her şeyden şikâyet eder ön yargısı hepimizde var… Ama aslında bunlar bizi (belki hizmet sunanları da) rahatsız ediyor, aldığımız ürün/hizmet burnumuzdan geliyor; “Satıcı kandırmasın, müşteri de her şeyden şikâyet etmesin”

Satıcı (ürün ya da hizmeti sunan) tarafından kandırıldığınızı ve de bazı müşterilerin haksız ve gereksiz yere şikâyet ettiklerini anlarsınız. Yapacağınız tek şey kandırıldığınızı düşündüğünüz yere bir daha gitmemek. Ama her yere bir defa gidip o gidişinizde de kandırılırsanız başka başka satıcılar tarafından olsa da yine de sürekli kandırılmış olursunuz. On defa kandırıldıktan sonra kandırılmayacağınız yeri bulmuş olursunuz.

Bazı müşteriler düşünmeden fiyatı pahalı bulurlar. Ödediğin para memnuniyetin kadar değilse haklısın. Memnun olduğun kadar ödemişsen az olsun çok olsun konuşma hakkın yok. Bazen memnun olursun ama fiyat yine de pahalı gelir, ürün ve hizmetten memnun olmama rağmen daha ucuz olmalıdır. Ve insanlar en çok böyle aldatılırlar. Satıcı müşteriyi memnun eder ama karşılığında Arjantin’i ister.

Memnun olunmayan ürün ve hizmet bedava olsa da pahalıdır. Üstelik buna rağmen bir de yüksek ücret alırsanız o müşteriyi bir daha dükkânınızda göremezsiniz ki bu kapkaç ticareti çok yaygındır; “Her geleni bir kere çarpsam yeter…”

Memnun olduğunuz ve memnuniyetiniz ölçüsünde para ödediğiniz zaman pahalı oldu diye sızlanmanız ayıptır, “Paranı seviyorsan gelme kardeşim…”

Sanıldığı gibi her zaman müşteri haklı değildir. Bazen ürün ve hizmet sunanlara haksızlık yapılmaktadır. Onların ticari endişelerle müşterimi kaybetmeyim diye verdikleri mücadele (ekmek parası için katlanma) yürekleri dağlıyor! Kazıklanan biz olduğumuz için kendi derdimize düşmüşüz, insaf yani!