Ne olacak bu Avrupa'nın hali

Avrupa’nın ciddi ve uzun vadeli sorunları var. Bunların en başta geleni, en büyüğü nüfus sorunu. Avrupa nüfusu hem gittikçe azalıyor hem de gittikçe yaşlanıyor. Böyle giderse, ki, aksine hiçbir emare yok, 30-35 yıl içinde Avrupa’da ki azınlıkların, Müslümanların, özellikle Türklerin toplam nüfus içindeki payı %25-%30 ları bulacak. İnternette bu konuda yapılmış ciddi ve bilimsel araştırmalar var.

Bu çok ciddi bir tehdit ve ciddi bir sorun Batı için. Ekonomik bir sorun, talep azalması, üretim düşüklüğü ve istihdam açısından. Sosyolojik bir sorun, halkın önemli bir kısmının belki çoğunluğunun aşırı sağa kayması ve sosyal karışıklıklar ve huzursuzluk açısından. Daha şimdiden Fransa’da 1,5 yıl süreyle OHAL ilanı normal mi? Askeri bir sorun, hem orduların küçülmesi hem de halk çoğunluğunun ve gençlerin savaşları ve askeri harcamaları sorgular hale gelmesi açısından.

Avrupa’da devletlerin giderek parçalanma ve daha küçük ve daha fazla sayıda devletlerin ortaya çıkması ve bu akımın devam ediyor olması, Avrupa Birliğinin bir türlü sağlanamamış olması, hatta dağılma yönünde ciddi emareler bulunması, halkın önemli bir bölümünün radikal fraksiyonlara giderek daha çok rağbet eder hale gelmesi, dinin önemli bir ayrıştırıcı faktör haline gelmesi, anti-islamik fanatik hareketler, muhacir sorunu, hep önemli indikatörler.

Buna mukabil, Amerika’da, Avrupa’da islamın önemsenecek bir hızda yayılıyor olduğuna dair ciddi araştırmalar var. Keza Türklerin hem Türkiye içinde hem Avrupa’da nüfus artış hızı Avrupalıları da Amerikalıları da kaygılandırıyor. Türkler sadece nüfus artışı ile değil, 3. Havaalanı gibi büyük yatırımlarla, yerli askeri sanayii ile, yeni ARGE politikasıyla, yeni enerji politikasıyla, uzun yıllardır olduğu gibi Batı’nın güdümünde adeta Batı’nın bir sömürgesi gibi davranmayı bırakıp, kendi potansiyel gücünün farkına varması gibi etkenlerle, Batı’yı ciddi ciddi ve kara kara düşündürmeye başladı bile. Biz kendi içimizde, kendi kendimizi parçalamazsak, Batı bizi parçalayamaz. Bunun en güzel örneğini 15 Temmuz’da verdik.