Ne olacak bu Fener'in hali?

Aslında tebrik etmek gerekir Sn. Aykut Kocaman'ı. Fenerbahçe'ye yeni bir soluk getirmek pek de kolay değildir. O da pek yaptı sayılmaz ama biliyoruz ki bir şeyler değişmeye başladı. Fenerbahçe yıllar sonra ilk kez topu aldığında rakibi geçebilecek özellikte isimleri kadrosuna kattı. Stoch, Dia, Niang... Ne kadar başarılı olacaklar bilinmez ama bilinen bir şey var ki artık kontra-atak yapabilcek bir takımımız var. Diyeceksiniz ki sevgili kardeşim defansta Bilica-Lugano ikilisi sollarında Juventus'a gitmek için sahaya ruhunu bırakın, fiziğini dahi koyamayan Dos Santos olunca bu takım nasıl hızlı oynayacak.? İşte sorun da burda başlıyor. Yazık Gökhan Gönül'e... Şuan bırakın Fenerbahçe'yi Türkiye'nin en iyi oyuncusu diyebileceğimiz bu futbolcu hakettiği değeri göremiyor. Sadece taraftar tarafından seviliyor. Biliyor muydunuz ilk 11 çıkan en ucuza oynayan oyuncumuz olduğunu? Bir kere konuşma fırsatı buldum kendisiyle: ''Bu durumdan yakınıyorum ama Sn. Başkan'a söyleyemem'' dediğinde hiç şaşırmadım. Neden mi? Çünkü bu takımdan sırf bir kaç bin dolar yüzünden Tuncaylar Aureliolar Serdar Kulbilgeler göderildi. Hem de en iyi performans sergilediğimiz senelerde. Neyse; konuyu dağıtmanın anlamı yok.

Geçelim ortasahaya. Çok basit sorun; Emre'ye hiç yardım edemeyen, takım arkadaşlarına bile oyunu yavaşlattığını düşündürten ve Selçuk'u bile ona tercih ettiğimiz: Cristian Baroni... İlk geldiğinde sevinmiştik Maldonado'dan kurtulduk artık sorumluluk alacak bir ön liberomuz var diye, yanılmışız. En azından Maldonado topu istemese bile eliyle arkadaşlarına yön gösterirdi. Cristian'da o da yok. Sahada varlığı yokluğu bir. Şu da var Aykut Kocaman asla ondan vazgeçmiyecektir çünkü onu Corinthians'tan çok isteyerek aldı. Hatta (çoğumuz Dos Santos'u almaya giderken alındı diye biliyoruz), halbuki tam tersi Cristian için görüşülen Sport Club Corinthians Paulista'dan, Roberto Carlos'un gideceğini düşünen yöneticiler Dos Santos'u da kadromuza kattılar. Bu iki ismin de daha 4 yıllık kontratı var. Santos gönderin beni diyor ama halen ısrarla tutuluyor. Emre için söyleyecek tek cümlem ise Galatasaray'dan gelmiş olmasına rağmen 40 yıllık Fener'li gibi oynamasından dolayı tebrik ediyor olmam. Aklıma gelmişken hakemlerle oynamayı bıraksa her şey daha da güzel olacaktır.

Gelelim kanatlarımıza sağda ve solda bal yapmayan arı olarak nitelendirebileceğimiz Özer ve Mehmet. Mehmet geçen sezonki Ankara 19 Mayıs'ta oynanan Ankaragücü maçı ve bu sezonki ilk haftadaki MP Antalyaspor maçlarını hesaba katmazsak (bir de Twente maçındaki frikik golü) Türkiye'nin en pahalı Türk transferi olmanın baskısı altında ezildi durdu. Dia ve Stoch olmasına rağmen 6+2+2 kontenjanından forma bulabilceğini ve Ankaraspor'dan Aykut Hoca'nın öğrencisi olduğunu hesaba katarsak Özer bu sene forma şansı bulacaktır. Ama kendine dikkat etmeli, takımda şuanlık bir tek Alex olduğunu unutmamalıdır. Her pozisyonda fantastik hareket yapmak takımımıza yarardan çok zaran veriyor.

İleride Semih Niang ve Gökhan 3'lüsü Fenerbahçe'nin yükünü yaşıyacak oyuncularımız. Niang'ın gölgesinde kalacakları kesin diğerlerinin ama 6+2+2 kontenjanından dolayı Semih'in sakatlığı geçince gerek Niang'ın yerinde gerekse Alex'in yerinde oynayabilr. Gökhan ise kulübeye mahkum.

Kısacası biraz konsantre olunursa başarılı olabilceğimizi düşünüyorum.

Gelelim sezon öncesi kampımıza... Takımımız kampını sadece 13 kişi katıldı. Yaz kampları yedek oyuncular için yapılacaksa yapılmasa da olur. Çünkü sahada oynayan isimler o sırada çeşitli mazeretlerle kampta yoktu. Ya kampa herkes katılmalı ya da katılmayan oyuncular geldiğinde direk forma şansı bulmamalı. Burada Aykut Kocaman'ın şanssızlığı mı yoksa oyunculara verdiği rahatlıktan mı bilinmez ama kampta kimler yoktu bir bakalım; Sakat olduğunu ileri süren Özer, Semih, İlhan Eker, Güiza, Mehmet Topuz, Volkan; eşi doğum yaptığı için kamptan uzun süre ayrı kalan Alex, antremanda kavga ettiği için izin alan Emre, Dünya Kupası'nda olduğunu gerek göstererek bırakın kampı ilk Young Boys maçında forma giymeyen Lugano (yine Uruguay kadrosunda bulunan Luis Suarez, Ajax'ın ilk avrupa maçında -PAOK- forma giyip bir de gol atması ise ne kadar şaşırtıcı değil mi?).. Bir de kampta bulunup hazırlık maçlarında forma şansı bulup gönderilenler var; Kazım Kazım, Volkan Babacan, Önder Turacı... Sonradan takıma katılanlara da bir bakalım; Dia ve Niang...

Kısacası yeni sistem yeni isimler ve disiplinsiz bir Fenerbahçe'yi zor bir sezon bekliyor. Yolumuz açık olsun...