Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Ocak '09

     
    Kategori
    Güncel
     

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Teknoloji inanılmaz… Adam hedefi uydudan görüp vuruyor! Haklılarmış, gerçektende tam teröristlerin başına indirdiler füzeyi… Ama patlamayla birlikte çevredeki tüm masumlar da mahvoldu! Eh, o kadar kusur kadı kızında bile olur… Off! Kumanda almalıyım en kısa zamanda! Televizyon yine ölen bebekleri ve feryat figan eden anaları gösteriyor... İçim burkuldu vallahi… Sol duyudan ses yok… Keza sağ duyudan da… Derin bir sessizlik hakim ortama… Birden, sanki sözleşmişçesine ikisi de aynı anda haykırdılar bana, “Hey! Niye sessizsin sen bu kadar Gazze’de olan bitene karşı?” Ne diyebilirim ki? Haklılar... Ama sessiz kalıyorsam vardır illa bir sebebi değil mi?

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Sesim mi var ki esip gürleyeyim meydanlarda,

    Tıka basa doyurmaktan karnımı kola ve hamburgerle.

    Kitlem mi var ki peşime takıp kapatayım caddeleri,

    Mağrurcasına üzerinden geçtiğim son model arabamla.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Gözüm mü var ki göstereyim gafil dünyaya resmini ölen bebelerin,

    Keyfince izlediğim efektlerle süslü sinema filminin ardından.

    Kalemim mi var ki yazayım defalarca Kahrolsun İsrail!

    Şuh ünlülerle bezeli gazete sütunlarına.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Ağzım mı var ki edeyim riyakârane laflar,

    Lakaytça kullanırken kendi dilimi dahi.

    Tüfeğim mi var ki saldırayım Allah Allah! nidalarıyla,

    Tükenen merminin yerine ne koyacağımı bilemeden.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Kulaklarım mı var ki duyayım anaların haykırışını,

    Pürneşe yılın top-ten listesini dinlemekten.

    İmanım mı var ki toplayayım tüm İslam âlemini,

    Kabe Arabın olsun, Çankaya yeter bize derken.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Kollarım mı var ki sarılıp teselli edeyim savaş yorgunu babayı,

    Mahcubane hatırlarken Ne Şam’ın şekeri, ne de Arabın yüzü! nü.

    Cesaretim mi var ki süngümü çekip dövüşeyim zalimle,

    Ana avrat küfrettiğim rakip takım taraftarı kardeşimle.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Gözyaşım mı var ki ağlayayım paramparça olmuş bedenlere,

    Sulu gözlerle izlemekten Roza’nın Antonyo’ya olan aşkını.

    Efsunlarım mı var ki kaldırayım mezarından Abdülhamit’i,

    Hınçla daha düne kadar sövdüğüm Kızıl Sultan.

    Ne yapabilirim ki susmaktan başka?

    Sessiz bir sebatkârlıkla oturup döşeğime,

    Dudaklarımdan dökülen dua mırıltıları eşliğinde.

    Ey cansız can parçasını sımsıkı kucaklamış ana!

    Ne olursun bakma bana öyle sitemkâr,

    Sessizlik de bazen çok şey anlatır,

    Lakin anlamasını bilene…

     
    Toplam blog
    : 1
    : 3315
    Kayıt tarihi
    : 08.01.09
     
     

    Şu koca İstanbul hanında bir başına öylece geçip giden bir yolcuyum işte... En büyük keyfim, tek göz..