Necati ağabey ve hanımı

Rahmetli Necati ağabey karşı komşum olurdu.

Hava Kuvvetleri Uçak Bakımı Teknik Elamanı olarak çalışıp emekli bir astsubaydı.

Önceleri dostluğumuz bir hayli ileriydi, çoğu zaman benim emeklilikten sonra açmış olduğum küçücük ikinci el kitapçı dükkânımda oturur, çay kahve içer, sohbet ederdik.

Yetişkin iki çocukları başka illerde yaşadıklarından, karı koca dükkânımın karşısındaki apartman dairesi üçüncü katında yaşayıp gidiyorlardı.

Bir gün apar topar Necati ağabeyi hastaneye götürdüler, kalbiyle ilgili sorunları varmış, gerekli görülmüş olacak ki bir süre sonra kalp ameliyatı geçirdi, tekrar normal hayatına döndü.

Bir süre sonra o sık sık bana uğrayan Necati ağabey artık eskisi gibi bana uğramaz oldu, üstelik anladığım kadarıyla başka yerlere gitmeye başladı. Önceleri bir anlam veremedim, oysa ne güzel, abi kardeş gibiydik. Daha önceleri sadece Cuma namazına giden ağabey bu sefer daha çok imamlarla haşir neşir olmaya başlamış olup zamanının çoğunu onlarla geçirmeye başladı.

Bu arada Necati ağabey günde birçok kez eve gelip tekrar çıkıyor ve her çıktığında bazı giysilerinin değiştiği fark ediyordum.

Eşi Hadiye abla ile de iyi görüşürdük, beni çok severdi, birçok alışverişlerinde yardımcı olurdum. Bu olaylardan sonra bir gün bana, “Oğlum bu adama bir şeyler oluyor, eskiden birkaç günde ihtiyaç duyduğu zaman çamaşır değiştirirken, şimdilerde günde üç beş defa çamaşır değiştiriyor, bizler yaşlı insanlarız benim gücüm bu kadar uğraşı kaldırmıyor artık, deyince, biraz araştırdım işin aslı ortaya çıktı.

Her zaman, gittiği caminin imamı ve çevresindeki kişiler, üstelik kalp ameliyatı geçirmiş adama, ”Bak Necati dinde temizlik çok önemli hapşırdın kirlendin demektir, zart dedin kirlendin, zurt dedin aptestin bozuldu, buna benzer bir sürü hurafe doldurup zavallı adamı günde üç beş hem de yokuş yukarı evlerine git gel yolluyorlarmış tabi yaşlı eşi de haliyle şikayet ediyordu…

Ve…

 Ne yazık ki Necati ağabeyin ömrü, bu çıkıp inmelere fazla dayanamadı, hayata gözlerini yumdu.

Hep düşünmüşümdür; bu çağda akıl, mantık, doğru düşünce süzgecinden geçirmeden yapılan inanç uygulamaları ne kadar doğrudur…

Hep düşünürüm…

Şahin Özşahin