Neden bizde Feynman, Einstein, Bohr yetişmiyor?

Belki de adını duymuşsunuzdur: Richard Feynman, Niels Bohr, Nikola Tesla, Robert Oppenheimer ve yüzlerce dahi, çalışkan, üretken bilim adamları. Einstein'ın adını duyduğunuza şüphe yok zaten.

Nedir bu bilim adamlarının özellikleri: serbest düşünme ve üretkenlik hakkına sahip olmaları değil mi? Bakıyorsunuz dünyanın en iyi 3 üniversitesine Harward, Princeton ve de MIT. Özgür ortam, yani kafanız sadece bilime ve çalışmaya odaklı, başka birşeye değil. Peki biz neden olamıyoruz böyle? Neden bir ODTÜ, Boğaziçi dünyanın sayılı üniversiteleri olamıyor? Kesinlikle tas-kafacılık yüzünden.

Ülkemizde ne yazık ki kamusal alan diye bir saçma sapan gerçek var. Keşke yok
saysak, kaldırsak (AKP Hükümetinden o konuda umutluyum.) Çünkü; başörtülü öğrenciler, doktorlar, keskn zekalar yurtdışında, sebep saçma sapan bir neden: Kamusal Alan. En basidinden Müsiad Başkanı DR.ÖMER BOLAT; bunun bir örneği, Marmara Üniversitesi İşletme Bölümünden 2. likle mezun oluyor;bursla Amsterdam Üniversitesinde yüksek lisans yapıyor. Kiel Üniversitesinde doktorasını yapıyor ve de Türkiye'den kendisinde Albayrak Holding tarafaından mükemmel bir iş teklifi geliyor. Satış Müdürü oluyor, ama asıl istediği farklı;akademisyen olmak. Bu amaçla sınava giriyor, birinci oluyor her defasında ama almıyorlar, sebep, kamusal alan, araştırıyo, bakıyor ki sebep; islami tarzı sakalları ve de bıkıyor, iğreniyor biraz da ve de Albayrak Holdingte yükseliyor, CEO oluyor ve de halen daha yanı görevde MÜSİAD Başkanı şu anda da.

Bu tür anti-demokratik uygulamarı destekleyen kesinlikle deokray değildir, kafatasçıdır, ırkçıdır adeta, bazı şeylerin gelişmesinden korkar, diyalogtan da korkar. Peki; hep sağ kesim mi ister bunları, hayır, sol liberal aydınlar da var; Murat Belge, Mete Tunçay, Ali Nesin, Eser Karakaş, Mehmet Alan gibi aydınlarımız da bu sorunun ortadan kaldırılmasını istiyorlar. Ali Nesin başörtüsü saçmalığı hakkında şunları söylüyor:

-Özgürlükçü bir solcuyum. Başörtüsü saçmalığına son verilsin diyorum, îsteyen istediği gibi giyinsin, îster çıplak olsun ister başörtülü olsun. Başörtüyle politika yapıyorlarmış... Yapsınlar! insanın hakkı vardır politika yapmaya. Yani solcular da bıyıklarıyla, sakallarıyla politika yapıyorlardı. Hakkı yok mu yani bir genç kızın, bir delikanlının görünümüyle politika yapmaya?

Günümüzde çok konuşulan, tartışılan Cumhurbaşkanının eşinin ve üniversitelei bayanların başörtüsü şunları söylüyor:

-Kimin ne hakkı var onları üniversiteye almamaya? Dünya mı batacak alsalar? Cumhurbaşkanının karısı başörtülü olamazmış... "Devlete başörtü giydirmek" ne demek?

Bunun anlamı yok ki... Demagoji... Cumhurbaşkanının karısı bal gibi de başörtülü olabilir. Beni hiç rahatsız etmez... Ama madem ki onun düşünceleri öyle, ben onu zorlayamam.

İşte böyle, gelişmek istiyorsak, sonuna kadar özgürlükçü olalım, ülkemiz gelişsin, biz gelişelim, yeni, bilim adamları çıksın ülkemizden. Kafatasçılar değil!