Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Nisan '20

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Neden bunu yapıyorsunuz?

Tüm dünya için zor bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz endişeli ve gerginiz. Hâl böyle olunca
neşemizi kaybediyoruz, umutsuzlaşıyoruz. Aslında virüsten daha hızlı yayılan şey, mutsuzluk
ve umutsuzluk. 
Bazı insanlar felaket tellallığı yapmaya bayılıyor. Peki, neden bunu yapıyorsunuz? Evet,
karanlık günlerden geçiyoruz ama daha fazla detaylandırıp daha karanlık senaryolar çizmenin
kime ne faydası var? Ve kesin olmayan bir şeyi etrafa yayıp kendi gerçekliğini oluşturmanın?
Toplum olarak psikolojimiz bozulursa bence en çok kayıp o zaman verilir. Bu ülke yakın
tarihte, 1999 depreminde 17 bin 480 kişi kaybetti. Kurtuluş Savaşı gördü, veba gördü, terör
saldırıları yaşadı ve daha birçok acı… Bir şekilde yaralar sarıldı ve bugünlere gelindi.
Şu an ne kadar kişinin öldüğüne odaklanmak, makarna depolamak yerine, “Bu krizde ne
yapabilirim? Yaralarımızı sarmaya ne katkı sağlarım? Bundan sonraki hayatımda neler
yapmalı, neler yapmamalıyım?” diye düşünmeli. Komplo teorileri üretip durumu, içinden
çıkılmaz hale getirmenin kime ne faydası var?
Belli ki bir şeyleri yanlış yapıyoruz. Belki de artık hayatı daha farklı yaşamalıyız. Bu olan
bitenin bize verdiği dersler var.
 Tüm bu olaylar başladığından beri o kadar bilgi kirliliği oldu ki… Biri çıktı, “Türkiye’de bu
kadar salgın olmaz” dedi. Öteki “Bize bir şey olmaz” dedi. Sosyal medyada, orada, burada
herkes bir şey söyledi. Ve rahat davrandı. Sonra bir baktık ki en çok da o rahat davrananlar
“Çok şey olacak” demeye başladı. O kadar çok kendini felaket tellallığına kaptıran var ki!
Sürekli “Şu kadar kişi ölmüş”, “Sayı daha fazlaymış”, “Daha kötü olacakmış” mış mışlar dolu bir sürü kötü senaryo yazarak dolaşıyorlar. Sizden özel ricamdır, bana kötü senaryolarınızı,
komplo teorilerinizi, hatta kötü haberlerinizi vermeyiniz. Ölü sayısını vs gerçek de olsa bilmek
istemiyorum. Ben hiçbir zaman ne acıdan ne de kaostan beslendim. Beslenmeyeceğim de…
Birine bir haber iletirken “Acaba bu habere canı sıkılır mı” diye düşünüp çokça da söylemekten vazgeçtiğim olmuştur.
Elbette korumak ve korunmak adına tüm önlemlerimizi alacak ve elimizden gelen her şeyi
yapacağız. Ve içimizde sımsıkı tutacağımız bir şey olacak, adı umut. Nazım Hikmet’in dediği
gibi ‘’Güzel günler göreceğiz çocuklar, motorları maviliklere süreceğiz”.
Hadi iyi şeyler konuşalım. Umutlu, güzel şeyler…
 
Toplam blog
: 53
: 40
Kayıt tarihi
: 03.01.19
 
 

Yazar ..