Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Neden insanları kırarız

Neden insanları kırarız
 

İnsanları kırmak kolay, yeni dost kazanmak ise zordur. Temel kural değil midir, yapmanın zor, dağıtmanın ise kolay olması. Bazen istemeden, bazen de isteyerek dostlarımızı kırarız. Peki sonuç da ne olur? Büyük ihtimalle arkadaşlık ilişkimiz biter. Köprüleri atmış oluruz. Hiç düşündünüz mü “Neden bunu yaparız?” Bir sebebi var mıdır? Çoğu zaman sebebini de bulamayız. Bir anlık duygu-davranış durumumuzun sonucudur bu. Öfke, kin, hırs, intikam bu kararı vermemize yani köprüleri kolayca atmamıza neden olur.

Bir de olayın başka yönü var. Kimse kimseye mecbur değildir, kimse kimseyle aynı evde yaşamak, aynı iş yerinde çalışmak zorunda değildir. İsteyen kapıyı açar gider. Kapanan o kapı, atılan köprü gibidir. Kapı bir daha açılmayabilir.

Oysa her bir insan ayrı bir dünya demektir ve onlardan öğreneceklerimiz vardır. Bu da hayatın bir kuralıdır.

Biz ise insanlardan ayrıldığımız zaman nedense onları cezalandırdığımızı düşünürüz. Oysa bir bakıma kendimizi de cezalandırırız, çoğu zaman da bunun da farkında olmayız. Tartışmada haklı olabiliriz. Bu geçerli bir sebep midir? Önemli olan sebep mi yoksa sonuç mudur? Haklı olup, dost kaybedip, yalnız kalmak iyi midir?

Hatırlamak gerekir. “Hayat oyun değildir.” Hata yapıp, affedilme şansımız çoğu zaman yoktur ve her şeyi kolayca silemeyiz.

Mantığımızı ya da çıkarlarımızı her zaman iyi kullanamayız. Duygularımız çoğu zaman ön plana çıkar ve duygularımız mantığımızı dinlemez. Kalp kırmamaya çalışmalıyız. Çünkü kalp evimizdeki vazo gibidir. Kırın, dünyanın en yapıştırıcısı ile yapıştırın ilk hali gibi olmaz, biraz bozulmuştur, kırılmasından dolayı izler vardır üzerinde, hem de hiçbir şekilde geçmeyecek olan izlerdir bunlar. O nedenle birini kırmadan önce iyi düşünmemiz gerekir.

 
Toplam blog
: 718
: 2690
Kayıt tarihi
: 13.07.06
 
 

Tıp alanında doktor olarak çalışmaktayım, beyin cerrahi uzmanıyım..