Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '09

 
Kategori
Magazin
 

Nedir Bu 'İkoncan' Dedikleri, Kimlerdir?

Nedir Bu 'İkoncan' Dedikleri, Kimlerdir?
 

Üç ikoncan / Altın, gümüş ve bronz olan! Resim: www. ensonhaber.com


Son bir iki yıldır magazin medyamızda kullanılan 'ikoncan' kavramı, doğrusunu söylemek gerekirse yapaylığı nedeniyle kulağı oldukça tırmalayan bir kavram. Benim de bu aralar -zincirleme tatiller sonrası- oldukça rahatlayan, olaylara ve kişilere daha bir serinkanlı bakabilen, hatta fırsat buldukça magazine de bulaşabilen halihazırdaki gündemime de ilişen oldukça yeni bir kavram bu...

İçinde taşıdığı doğal ve kısmi hafiflik dolayısıyla pek de sorgulamaya, yazmaya ve paylaşmaya yanaşamadığım bir kavram. Fakat yine de " Anlamadan yargılamayın " diyen Spinoza öğüdüne uyarak konuyu ciddiye alıp küçük bir araştırma yapmadan duramadım. Güzide Milliyet Blog'umuzda da konu zaten epeydir ele alınmış. En eskisi 7 Ekim 2007, en yenisi de 6 Ağustos 2009 tarihli, üçü doğrudan konuyu işleyen toplam 13 sonuç görünmekte. Sn. Süleyman Ekim ve Sn. Homeros adlı blog yazarlarımız da yazılarında konunun hakkını iyi vermişler doğrusu...

'İkon' (Icon) sözcüğü özgün anlamıyla Hristiyanlığın ortodoks mezhebinde dini içerikli resimleri ifade etmekte. Bunlar daha çok ahşap zemin üzerine yumurta karışımlı mumlu boyalarla yapılan Hz. İsa, Meryem ve Azizlerin resimleri. Sözcük de buradan hareketle 'tapılan, yolu izlenen, öncü, yüce' anlamlarında kullanılır olmuştur. Sözcüğün günümüzde kullanılan diğer bir anlamı da, bilgisayarlarımızda masaüstüne yerleştirdiğimiz 'kısa tuş resimleri'. Onlarla zaten her gün içiçeyiz.

'İkoncan' sıfatının ikon olmaktan ziyade 'ikon taklidi yapan' anlamında, sahibini küçük gören bir içeriğe sahip oluşu da hemen dikkati çekmekte. Fakat sıfatın muhatapları tarafından -özgün ve tarihsel içeriğine oldukça paralel bir şekilde- ‘stil ikonu’ na çekilmek istenen bir tarafı da var. Fakat bu kavramın taklitçiliğin tam tersine, öncü, bir dönemin kurallarını yıkmış isimler için kullanılmakta olduğu da bir gerçek. Örneğin giyim ve saç modellerinde -kadınsı tarzın egemen olduğu bir dönemde- erkeksi tarza geçmenin öncülüğünü yapan Audrey Hepburn gibi. Modern dişi imajıyla Jane Birkin ya da zayıf, ince, lolita ekolüyle Twiggy gibi...Onlar gerçek stil ikonlarıydılar.

Diğer bir açıdan sıfat, 'küçük ikon', 'ikoncuk' anlamına da geliyor sanki. Yine alaycı bir ton sözkonusu. Henüz küçük ama ileride palazlanacak, gün gelecek tüm magazin sayfalarını kaplayacak gibi ileriye yönelik bir tür uyarı, dikkat çekme hali içeren öncü bir sıfat görünümünde.

Okuyup araştırdıkça öğreniyoruz ki, yabancı artistler, mankenler, sporcular giyimleri -ve soyunmaları- ile tapılası ikonlar gibi olurlarmış, her yaptıkları taklit edilir, magazin gazeteleri de onlara 'icon' dermiş. Bizimkilerse olsa olsa onlara benzemeye çalışan 'ikoncuk'lar olabilirlermiş.

Sözcüğün sonundaki “can” hecesinin İngilizcedeki “yapabilmek” fiiliyle hiçbir ilgisi de yokmuş! Sıfatı hem alaysı bir tona kavuşturmak hem de sevimli kılmak için olsa gerek, “Kerem” in ya da " Uğur"un sonuna ekleyip “Keremcan”, "Uğurcan" yaptığımız türden bir “can”mış bu takı meğer! Zaten öyle olmasa ikon olmayı başaramamış olanlar için de 'İkoncannot' ya da -'çokonat'la karışmaması için- 'İkoncan't' diye bir sıfatın da olması gerekirdi. Ben de asıl buradan hareketle uyanıp doğruya yaklaşabildim. Ama dilimizdeki son deformasyon gayretleriyle bir bakarsınız yakında 'ikonçik' (Iconchick) ve 'ikonman' (Iconman) şeklinde bir cinsiyet ayrımına da başvurulabilir. Bundan da endişeliyim doğrusu.

Günümüzün imaj dünyasında her yerde bu anlamda ikon kavramı var. Örneğin İngiltere'de Kate Moss, Victoria Beckham, ABD'de Paris Hilton ve son olarak da yine İngiliz şarkıcı ve model Agyness Deyn bu kapsamda ilk akla gelen isimler.

Bu arada öğreniyoruz ki, üye sayısı on bin civarında olan ‘HayHuy.com’ adlı bir internet sitemiz, üyelerine 'ikoncan' kavramını sormuş ve yanıtları da alıp değerlendirmiş bile. Anket katılımcılarına göre bu sıfatın daha dar bir tanımla, 'sürekli alışveriş yapan' şeklinde yorumladığını gözlüyoruz. Özellikle de giyim kuşama yönelik alışverişler... Burada beliren ortak algı, 'stil ikonu'na daha yakın görünmekte. Anket sonuçları açısından 'ikoncan'ların en önde gelen ve tanınanının yüzde 55 oyla Eda Taşpınar olduğu ortaya çıkmakta! Onu yüzde 34 ile, son dönemde kıyafetleri ve evliliğiyle dikkat çeken yabancı gelin Ivana Sert ve arkasından yüzde 11 ile Deniz Berdan izliyor. Aylin Tahincioğlu düşük bir oy oranıyla da olsa Berdan'ı izlemekte. Çok şükür ki, magazin gündemimizi oldukça meşgul eden bu 'ikoncan'larımızı giyimleri, alışverişleri, saatlarca güneşlenmeleri ve röportajları dolayısıyla oldukça yakından tanıma olanağı da buluyoruz.

Cehalet kötü şey! Hele de benim özelimde ‘magazinel cehalet’ denilen hâl ve durum had safhada. Neyse ufak bir araştırmayla bu konudaki cehaletimizi de bir ölçüde giderebildik sanırım.

Darısı bu minvâldeki diğer cehaletlerimize.

İ.Ersin KABAOĞLU,

13 Ağustos 2009, Ankara

 
Toplam blog
: 366
: 2333
Kayıt tarihi
: 05.10.07
 
 

Samsun/Ladik doğumluyum. Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım babamın görevi gereği ülkemizin Orta ..