- Kategori
- Sinema
Nefes(!) kesecek
İnternet
Birbiri ardına yapılan görüşmeler. Kürt açılımından bahsediyorum. Ben de bu açılımı sadece pkk ve o görüşteki kişilerin sadece iç çatışma yaratmak istediği bir olay olarak görüyorum. Kürt-Türk kardeşliğini bozmak adına yapılan bir girişimdir… Kürt kardeşlerimizden yok mu şehit olan? Pkk ve Kürt ayrımı karıştırılan ülkemizde ne yazık ki Kürt Açılımı olarak geçmektedir bu konu, her Kürtçe konuşan terörist demek değildir ki bana göre Kürt kardeşlerimizle hiçbir sorunumuz yoktur (pkk görüşlerini kabul edenler dışında)…
Bunun yanı sıra sürekli şehit haberleri duymaktan, bazen pkk cesetlerine şehit gibi yüksek mertebenin denilmesinin içimin cız ettiği ama ses çıkarılmadığı, şehit verip gözü yaşlı arkada kalan aileler, ve beslenen bir terörist başı yönetiminde, içimizde olan teröristlerin iç çatışma yaratmaları şehitlerimize yapılan bir ihanet olarak görmekteyim.
Birkaç gün önce fragmanını izlediğim, gündemimizi ilgilendiren, bir nevi kanayan (durdurulamayan) yara şehit Mehmetçiklerimizi de anlatan, vizyona girmesini beklediğim (16 Ekim’ de vizyona girecekmiş), bir sinema filmine ait haberin yer aldığını görünce bunu sizlerle paylaşmak istedim.
Güneydoğu’ da Irak sınırına yakın bir ilçedeki komando tugayında bulunan ve Karabal Tepesin’ deki röle istasyonu kurmakla görevlendirilen bir yüzbaşı komutasındaki 40 askerin hikayesiymiş. (nefesfilm)
Haber;
Filmin fragmanı şimdiden tıklanma rekorları kırıyor. Youtube'daki video tam 750 bin kez tıklandı..
ÖLMENİZİ YASAKLIYORUM, ANLAŞILDI MI ASKER
Filmin başrol karakteri yüzbaşı, bir askerin nöbet sırasında öldürülmesi üzerine, geri kalan askerlerine, izleyiciyi ağlatan bir konuşma yapıyor. Sınır boylarında askeri operasyon görüntülerinin sıkça kullanıldığı film, belli ki bu monologla çok konuşulacak.
SENARİST ASKERİ OKUL MEZUNU
Filmin senaryosu aynı zamanda filmin yönetmeni olan Levent Semerci ile Mehmet İlker Altınay ve Hakan Evrensel'e ait. Senaryo Hakan Evrensel'in 'Güneydoğudan Öyküler' adlı kitabından uyarlandı. Kitabında Güneydoğu'da yaşanan terörü anlatan Hakan Evrensel, askeri okul mezunu. Uzun yıllar Güneydoğu'da subay olarak görev alan Evrensel, kendi isteğiyle ordudan ayrıldıktan sonra tanıklıklarını kitaplaştırdı.
TAHTALI DAĞI'NA KARAKOL KURULDU
Levent Semerci'nin yönetmenliğini yaptığı film, Antalya'nın Kemer İlçesi yakınlarındaki Tahtalı Dağı'nda çekildi. Film için dağda, 2365 metre yükseklikte, küçük bir karakol kuruldu. Tahtalı Dağı'nı tercih etmesinin nedeni, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne jeolojik olarak benzemesi. Filmde 40 askeri canlandıran oyuncular, Türkiye'nin farklı illerindeki konservatuvarlar da okuyan, isimsiz öğrencilerinin arasından seçildi.
BİREBİR ASKERİ EĞİTİM ALDILAR
- Film, gerçek bir hikayeden yola çıkılarak yazılmadı. Bugüne kadar görülen, duyulan ve yaşanan olaylar birbirine eklenerek, tamamen kurmaca olaylar ve karakterler yaratıldı.
- 40 askeri canlandıracak yetenekli, zamanı bol ve 'no name' (Ünlü olmayan) isimler seçildi.
- Çekimler Tahtalı Dağı'nın yanı sıra Gömbe, İstanbul ve İzmit'te yapıldı.
- Hazırlık aşamasında bölgede görev yapmış emekli askerlerle ve askerliklerini orada yapmış gençlerle konuşuldu.
- Hazırlıklarına iki yıl önceden başlanan filmin çekimi 140 gün sürdü.
- Oyuncular bir ay, emekli bir eğitim subayı tarafından gerçeğe birebir uygun şartlarda eğitim aldı.
İŞTE NEFESLERİ KESEN O DİYALOG
UYUMAYACAKSIN YEMEYECEKSİN
Yüzbaşı: Kamil Ateş sen öldün! Karın var mı?
Asker: Var komutanım.
Yüzbaşı: Lojmanda mı kalıyor?
Asker: Evet komutanım.
Yüzbaşı: Söyle hemen yeni ev arasın. Lojmanda çok fazla tutmayacaklar. Çünkü sen öldün. Anan, baban hayatta mı?
Asker: Evet komutanım.
Yüzbaşı: İyi cenazeni ona göndeririz. Sen!
Asker: Hakan Atakan, Hatay. Emret komutanım!
Yüzbaşı: Öldün sen Hataylı. Annenizin gözü yaşlı, hüngür hüngür ağlıyor kadın. Komşularınızın kolları arasında. Bileklerini ovuyorlar kolonyayla. 'Evladım' diye ağlıyor. Babanız da ağlıyor. Göstermiyor ama yıkılmış bir köşeye içten içe ağlıyor adam. Ama ağzında bir cümle, 'Vatan sağolsun, memleket sağolsun, bir oğlum olsa onu da gönderirim' diye ağlıyor. Aldılar hepinizi, aldılar. Gönderdik cenazeleri ailenize, kurşun izlerini silerler, yıkarlar sizi. Bir güzel de bayrağa sararlar. Böyle öldü. En değer verdiğim adam böyle öldü. Ama uyuduğu için değil, buraya erken gelelim diye. Koydular helikoptere, gönderdiler memleketine. Televizyona bile çıkarsınız. 45 saniyeliğine kahraman olursunuz. Çıkar süslü bir karı, hüzünlü sesle anlatır. Hekim Bulut, karakol baskınında şehit düştü. 45 saniye. Sonra da magazin haberleri. Kahramanca mı savaştınız? Hayır. Bu adam uyuduğu için öldünüz. Kızmayın ona. Kızmayacaksınız. Kendinize kızın. Burası bir birlik. Arkadaşınla hareket edeceksin. O uyusa bile uyumayacaksın. Uyurken ölemeyeceksin! Uyursan ölürsün! Ölürsünüz! Sen uyursan herkes ölür. Bak 'Hazırım' yazıyor. Neye hazırsınız? Uyurken ölmeye hazırsınız. Uyumayacaksınız! Yemeyeceksiniz, dinlenmeyeceksiniz. Sizin cesetlerinizi, sizin cenazelerinizi ailenize göndertmeyeceğim. Ölmenizi yasaklıyorum. Anlaşıldı mı asker?
Asker: Emredersiniz komutanım.
Haber: internethaber