Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mayıs '11

 
Kategori
Genel Sağlık
 

Nefesin Doğumda Mucize Etkisi

Nefes almayı doğduğumuz andan beri biliyoruz da... Büyüdükçe unutuyor ve nefesimizi hapsediyouz.

Hapsolan nefes akamadığında kilitler meydana getiriyor bedenimizde belli noktalarda. Bu kilitler düğümlenmiş gibi acı da veriyor.

Bedenin efor harcayacağı her durum için nefesin önemi artıyor elbette... Bu efor sportif de olabilir, mesleki de olabilir, hobisel de olabilir.

Ama efor harcanırken nefes TUTULMAZ...Tutulursa kaslar kasılır ve akış olmaz.

Bu en çok doğumda işimize yaraması açısından önemlidir. Derslerimde verdiğim nefes çalışması, dersler boyunca insanlar için çok da işe yarar gibi görünmeyebiliyorken, dışkılama sırasında ve özellikle doğum sırasında yarattığı etki, mucizevi olabiliyor.

Doğumda "sancı" dediğimiz kavram aslında sancı değildir ve bu doğum kasılmalarına dalga da diyebiliriz.

Bu dalgalar maksimum 60 saniye ve en son anda belki 90 saniye sürerken , her dalganın ifade ettiği tek gerçeklik vardır: "bebek çıkacağı ana doğru ilerlemekte...."

Bebeğin ilerlediği yol kaslardan bir tünel gibi. Bu tünel boyunca oluşan kasılmaların amacı bebeği daha da çıkışa ilerletecek şekilde iitme sağlamak. Bu itmeyi bedenimizle desteklemek için nefesi kullanmak lazım ama nasıl?

Genel eğilim, kasılma geldiği anda bilinmezlik içeren her konuda olduğu gibi, refleks ve dikkat yoğun anlarda yaşandığı gibi nefesin tutulması...

Nefesin tutulması ise kasların kapanması, anın muhafaza edlmesi ve akışın güvenli anı beklemesi...

Oysa kasılma bilinmezlik içermenin ötesine geçtiğinde, artık bilinir ve kabul edilir olduğunda her kasılma anı nefesin kullanılması ile bedene gereken hazırlığın yapılmasında yardım eden en önemli araç haline gelecek. Bunu kavramamız gerekiyor öncelikle.

Bu nefesi şu şekilde ifade edeyim size.

Hani denizin üstünde kendinizi suya tamamen serbest bırakırsınız, kollar bacaklar serbest... Beden relaks.. Sadece burnunuz ve ağzınız açıktadır, yanaklarınız bile suyu içindedir hani.. Batmamak için tek yapacağınız kendinizi serbest bırakmak ve derin nefes almaktır. O şekilde dururken birden biri gelir ve şaka olsun diye veya tamamen kazara ani bir hareket yapar ve siz o anlık paniklersiniz saniyelik de olsa.. Beklenmedik andır çünkü bu.

O anda nefesinizi refleksle tutarsınız.... O an batma anıdır, su yutma anıdır, kasılma anıdır. Ama alıştığınız bir şaka veya kişi ise, nefes almaya devam edersiniz o zaman... Ve batmazsınız . Eğer suda güvenle yatarken gelebileceklere hazır iseniz, nefesinizi tutmaz ve batmazsınız.

Doğum dalgaları da aynı buna benzer... Her dalga sırasında yapılması gereken TEK ŞEY nefes almaya devam etmektir ve elbette vermeye .. O zaman denizde alabora olmak gibi, doğumda da alabora olmamış olursunuz.

Bebek için de aynı şey söz konusudur... Panik ve korku ise hissettiğiniz o da bunları hisseder.Panik anında siz nefesinizi tuttuğunuz anda ona nefes taşıyan tek şey olan kordonunuzdan da bebeğiniz nefes alamaz olur. İçerde aynı deniz üstünde kalmak için verdiğiniz çabayı o da göstermektedir çünkü, çıkışa doğru da adeta kendini akışa bırakarak yüzmektedir. Nefes tutmanız onun da yolunu tıkamanız demektir.

Bebeğinizin kaslardan oluşan tünelde çabuk ve zorlanmadan ilerlemesi için:

1- Diyaframı kullanarak bebeğin ilerlemesini desteklemelisiz... Diaframın kullanılmasında ise nefesin enseye, boynun arka duvarına, gırtlak gerisine vurarak çıkması gerekir. Bu da "A", "ı" gibi seslerle mümkün olur. Bir nevi inlemek diyelim.

2- Nefesinizi tutmayın. Nefesin tutulması kasların kapanması demektir. Nefes tutarak ıkınmak, kapanan kasların arasından iç basıncı arttırarak dokularda ödem yapıp, kanalı şişirmek demektir bir anlamda. Bırakın akış rahat olsun zorlamayın, kasmayın. Biz bunu hamilelikte dışkılamamızı kontrollü ve kolay hale getirerek tecrübeleniyoruz. Çünkü diyafram kullanımı ve itme, yerçekimine doğru aldığımız ozisyonlar bir çeşit antrenman gibi.

Örneklerimiz yaşanıyor, nefesini bu şekilde kullanarak 16 saat sonra ancak doğum belki olur denilen üyelerimizden 4-5 saat sonra doğumu gerçekleşen ve bunu kendi nefes farkındalığıyla yapabilen sevgili üyelerimiz var.

Onlar başardıysa siz de başarabilirsiniz.

Ve sayıları hergün artıyor:)

Sevgilerimle...

.

 
Toplam blog
: 19
: 11813
Kayıt tarihi
: 26.12.10
 
 

68 doğumluyum. Y. tekstil Mühendisi ve tekstil tasarımcısı olarak başladığım iş hayatım, yoga- pi..