- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Nemrut Dağı Dünyanın sekiz harikasından biri

NEMRUT DAĞI - NAZAN ŞARA ŞATANA
Nemrut Dağı
Dünyanın sekiz harikasından biri
Yıllardır gitmek istediğim, planlar yaptığım, tamam bu yıl kesin haydi gidiyoruz dediğim, maalesef gidemediğim bir yerdir Nemrut Dağı.
Oraya ilgili defalarca yazılar yazdım.
Gitmiş, görmüş kadar inceledim.
Gidenlerin anlattıkları ve okuduklarımla sizlere burayla ilgili yine bir şeyler yazmak istedim.
Mitoloji kitapları yazdığımda Zeus ve Herakles’i de yazmıştım. Ne alakası var diyeceksiniz. Hemen anlatmalıyım.
Milattan önce 62 yılında bu dağın tepesine Kommagene Kralı Antichos Theos, Yunan ve Pers tanrılarının heykellerini yaptırtmış.
Bunların yanı sıra kendi mezar tapınağını da yaptırtmış.
Dahasında;
M.Ö. 109’da Kral Mithridates taç giymiş.
Mithridates, taç giydiği günün anısına Aslanlı Horoskopu ve tanrıların selamlamasını betimleyen kabartmaları yaptırtmış.
Kralın oğlu Antiochos, babasının yaptırdığı tanrıların tıpatıp heykellerini döktürtmüş.
Bunlar; Apollon, Kommagene Tanrıçası, Zeus ve Herakles’miş.
Bir kartalın başı gibi, tanrıların taş oymaları bulunuyormuş.
Heykellerin diziliş şekli hiyerotesyon olarak biliniyormuş.
Nemrut Dağ;
Nemrut Dağı, Güneydoğu Anadolu bölgesinin Adıyaman ilinde Kahta ilçesi Ankar dağları yakınında 2.150 metre yüksekliğinde bir dağ!
Ayrıca;
Nemrut Dağı Milli parktır, içinde Kommagene Krallığı’nın antik bir kenti varmış.
Antiochos’un tümülüsü ve dev heykelleri, Arsameia (Eskikale), Yenikale, Karakuş Tepe ve Cendere Köprüsü milli park içerisinde kalan kültürel değerler…
Kartal heykelleri arasında yüksekliği 7 metreye ulaşan oturur vaziyette dev heykeller sıralanmış.
Böyle kıymetlileri görmek için yabancılar kendi ülkelerinden geliyorlar, muhteşem heykellere, buranın tarihine ve dünyada ender görülen gün batımına bakıyorlar, ruhlarını, bilgilerini ve göz ziyafetlerini çoğaltarak, bir sürü hatıra biriktirmenin yanı sıra arkadaşlarına ballandıra – ballandıra anlatmak üzere tarih bilgilerine yenilerini ekleyerek mutlu bir şekilde ülkelerine gidiyorlar.
Peki, biz ne yapıyoruz?
Bu sene de gidemedim. Vah – Vah!
Karar vermek gerek, bu asırlar boyu tabiatın bütün koşullarına dayanmış, 2.150 metre yüksekliğinde ki tarihi hazineyi gözlerimizle de olsa almaya gitmiyoruz.
Benim Alman bir arkadaşım, Nemrut Dağını bana anlattığında ne kadar utanarak;
“Ben gitmedim, görmedim” demiştim.
Şaşkınlıkla bana bakmış;
“Neden, sizlere yasak mı?” Demişti.
Buyurun. Alman anlayışında böyle değerleri görmemek için yasak harici ne engellemiş olabilir ki diye düşünmüştür. Çünkü beni tanıyor ve benim tarih sevdalısı olduğumu biliyor. Bilmediği benim ertelemelerim.
Haydi, yine inşallah diyorum. Allah’ım bu yıl nasip eder, orayla ilgili haberlerimde bol bol resimlerde çekilmiş olarak yayınlarım.
UNESCO, yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleri, metrelerce uzunluktaki kitabeleri olan bu emsalsiz yeri, dünya Kültür Mirasına almış.
Ve burası dünyanın sekiz harikasından biri olarak adlandırılmış.
Bir başka yere gidiyorum, haydi beni bekletmeyin.
Nazan Şara Şatana