Nereden çıktı bu Koçlar?

- Öğrenci ben miyim, oğlum-kızım mı?

- Resmen yeniden okullu oldum!

- Neden sürekli ders çalış demek zorunda kalıyorum?

- Ben ne dersem tam tersini yapıyor!

- Ne isterse anında olsun istiyor, olmayınca sorun çıkarıyor!

- Asla isteklerinden vazgeçmiyor, çatışmaları yönetmekte zorlanıyorum!

- Ne yapacağımı şaşırdım.

- Nasıl davranacağımı biliyorum, ama uygulayamıyorum.

- Sözümü dinletemiyorum.

 

Bu sözlerin kimlere ait olduğunu sanırım anladınız. Hatta okurken birçoğunuzun “Ah evet!” dediğini de duyar gibi oluyorum. Tabi ki sizlere; bir birey yetiştirmenin zorluğunu bilen ve buna göre davranan, farkındalığı yüksek anne ve babalara ait. Ardından “Çocuk yetiştirme bundan 20 yıl önce daha mı kolaydı?” sorusunun da akıllara gelmesi olası. 21. yüzyıl bizlere pek gösterişli yenilikler getirse de bir hayli zorlukları da beraberinde getirdi. Bu zorlukların yansımalarını da en çok çocuklarımızı hayata hazırlarken görüyoruz. Bilgiye ulaşmanın elimizi cebimize sokup akıllı telefonlarımızla arama motorlarına girmek kadar saniyeler aldığı bir dünyada yaşadığımızı hatırlayalım önce. Bugünlerle kıyasladığımız eski günlerdeki anne-baba rol modellerinin “her şeyi bilen” olması çocuklarıyla aralarındaki hiyerarşik yapıyı sağlamlaştıran bir ögeydi. 21. yüzyılın büyük nimetlerinden biri olan bilgi çağında yaşıyor olmamız maalesef bu önemli ögeyi sarstı. O halde sizlere şimdi ailelerin neden ebeveyn koçları ve aile danışmanlarına ihtiyaç duyduklarını ana hatlarıyla daha iyi anlatabilirim.

 

 BİLGİ VE TEKNOLOJİ BOMBARDIMANI

 

 Küçük yaşlardan itibaren internet ve internet aracılığıyla sosyal medyayı kullanmaları gerekli ya da gereksiz her bilgiye ulaşmalarındaki en büyük etken. Bu etkenleri yaratan sosyal medya araçlarının kullanımının yönetimi konusunda da ebeveynler ne yazık ki aşılması güç sorunlar yaşıyorlar. Çocukların nasihatlerden ziyade yaşanmış örnekleri daha fazla dikkate aldıklarını ve olasılıklardan çok gerçekleri dinlemeyi sevdiklerini asla aklınızdan çıkarmayın. Bunları nasıl yapacağınız konusunda da uzman ebeveyn koçları ve aile danışmanlarından destek alabilirsiniz. Aradaki iletişim engelleri ve ilgili alet/edevat konusunda konulan yasakların tatlı gelmesi durumu profesyonel bir destek sayesinde çocukta kalıcı ve olumsuz etkiler bırakmadan aşılabilir. Kendi yöntemleriniz elbette vardır, ama geleceğe yönelik kalıcı etkiler yaratmak istemiyorsanız konuyu ana hatlarıyla tartışıp sizin istediğiniz yönde bir sonuca varabileceğiniz uzmanlarla görüşün.

 

ÇALIŞAN ANNE-BABA SENDROMU

 

Çalışan anne-baba sendromu denmesi şüphesiz ki sadece “çalışmak” kelimesinden kaynaklı bir durum değil. Çalışmak ama nasıl, ama kaç saat, ama hangi zaman aralıklarında çalışmak? 21. yüzyıl bize bunca kariyer olanakları ve yaşam şartlarımızı daha da yükseklere çıkarma fırsatı vermişken kaçırmak olmaz deyip kendinizi adadığınız işleriniz yüzünden bu sendromu yaşıyor olabilirsiniz. Çocuklarınızı anlayacak ve tanıyacak kadar zaman dahi yaratamadığınız bir döngünün içinde onların gelecekleri için çırpındığınız gerçeği asla yadsınamaz, ama akıp giden zaman içinde kaybolan fırsatlar da var. Bu tip bir ebeveyn iseniz kesinlikle ebeveyn koçları ve aile danışmanlarından destek almanız önerilir. Bu profesyonel destekler sayesinde zamanınızı daha kaliteli kullanıp faydaya çevirebileceğiniz bir sürü an yaratabilirsiniz.

 

KÜLTÜREL FARKLILIKLAR

 

Her ailenin farklı kültürlere sahip olduğu ve bu kültürlerin birçok faktörden etkilenerek ortaya çıktığı yaygınlıkla bilinir. Bu farklılıklarla yaşamasını yüzyıllardır başarmış bir toplum olarak son zamanlarda bir takım sorunlar yaşamaktayız Artık televizyon dizilerinde bile bu farklılıkların altı ziyadesiyle çiziliyor ve çocuklar da bu durumun çok farkındalar. Aile içi çatışmalar, özünü kabullenmeme, içine kapanma, farklı olma ve farklı yansıma çabaları gibi birçok sorunu beraberinde getiren bu kültürel farklılıkların algılanması etkeniyle de aileler uzman ebeveyn koçları ve aile danışmanlarıyla itinalı çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmalarda esas olan ailenin çocuğunu ne yöne çekmek istemesidir. İşin özünde anne babalık bilmeden içine girdiğimiz ve yaşayarak öğrendiğimiz bir sosyal durumdur. Ebeveyn koçları ya da aile danışmanlarının anne babaların hayatlarındaki yerleri ise nasıl anne baba olunur kısmı değil; “Çocukla anne baba arasındaki iletişim engelleri nasıl kalkar?” sorusunun yanıt bulduğu yöntemlerdir. Ayrıca nasıl bir birey yetiştireceğine karar vermiş bireylerin çizdikleri yolda aldıkları uzman fikir ve uygulama desteğidir. Her şeyin en iyisini layık gördüğümüz, uğurlarında gözümüzü kırpmadan nice fedakarlıklar yaptığımız evlatlarımıza aydınlık bir gelecek temennilerimle birlikte tüm anne-babalara bu kutsal ve meşakkatli yolda kolaylıklar dilerim.

 

 

 

ANNE BEBEK DERGİSİ ŞUBAT 2016