Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Kasım '18

 
Kategori
Güncel
 

Nereye Gidiyoruz?

Nereye Gidiyoruz?
 

Sosyal medyanın birçok uygulaması sayesinde iyice sapıtan bir toplum olduk.

Tabii ki de uygulamaları kullanmayın demiyorum. Kullanın ama sapkın, manyak, psikopat insanlardan olabildiğince kendinizi uzak tutmaya çalışın. Kimin ne olduğu hiçbir zaman belli olmuyor. Çok düzgün gibi gördüğünüz bir insan katil, hırsız veya dolandırıcı çıkabiliyor.

Dünya çapında baktığınızda interneti en aktif kullanan ama amacına göre kullanmayan bir ülkeyiz. Bu oranda %80 lerde şu aralar. Özellikle 10 ve 18 yaş arası deli gençlik olarak adlandırdığımız nesil çok aktif. Her türlü yanlışa çok açıklar. Aileler olarak bunları çok iyi kontrol etmemiz gerekiyor. Allah korusun çok farklı durumlarla karşılaşılabiliyor. Çünkü çeşitli uygulamalarda, arkadaşlık sitelerinde herkes kendisini olduğundan çok daha başka gösterebiliyor. Demin de dediğim gibi yaş grubu önemli ama bazen bunu belli yaş üstü insanlar da yaşayabiliyor.

Esasında bu türlü uygulamaları yapan firmalar, kişiler, kurumlar bu tarz insanların olup olmadığını değişik bir kişi bulma, çözme, tanımlama yöntemi ile koruma altına alması gerekir. Belki seri katil olan biri yeni avını avlamak için bu türlü uygulamaları kullanıyor olabilir ama nüfus bilgileri veya ne bileyim değişik kimlik doğrulaması, sabıka kaydı gibi bir durum aplikasyonu eklerlerse azalma durumu olabilir diye düşünüyorum. Hoş böyle diyorum ama sonucunda böyle uygulamaların kurucuları da ne kadar çok aktif bir insan olursa o kadar çok hem para kazanıyor. Hem de bilinirliği artıyor diye umurunda da olmayabiliyor.

Siz siz olun biraz araştırıp nerelerde, neler yapıyor, gerçek adı soyadı, işi gücü veya okulu neresi ise inceleyip öyle görüşün. Kısacası "aman ne olacak" demeyin. Çok lüks hayat gösteren insanlardan da korkun. Çünkü Türk toplumunun %100’ü lüks bir hayat yaşamıyor. Arabalar, evler, tatil beldelerindeki yaşamlara fazla inanmayın. Çok iyi bir üniversitede okuyormuş gibi kendini gösterebilir. Hatta orada okumuyor bile olabilir. O yüzden olabildiğince temkinli davranmak en güzeli...

Tabii ki uygulamaları amacına uygun olarak kullanan insanlara bir şey demiyorum. Sonucunda yolda, barda, restorantta bir insanla tanışmak kolay değil. Ona cesaret etmekte kolay değil. Hadi diyelim cesaret ettin, karşındakinin sana vereceği tepki de belli değil. O yüzden her şey amacına uygun kullanılırsa doğru bir dönüş alacağınızı umuyorum. Çünkü artık şiddet eğilimli bir toplum olduk. Gerek internetten tanışın, gerek bir arkadaşınız tanıştırsın kadına şiddette 1 numarayız. Hele ki bunu toplumun göz önünde olan insanları bile yapıyorsa, sosyal medyadan tanıştıkların neler neler yapar. Bugün Sıla'nın yazdığı olay bence bir ibret olmalı...

Özellikle Sıla’nın kendi eliyle kaleme almış olduğu dramı, hep birlikte okuduk, ortak olduk, kanımız dondu! Neden mi? Çünkü bahsettiği kişiyi hepimiz çok iyi tanıyoruz. Esprilerileriyle, mizah anlayışıyla son zamanlarda en çok ihtiyaç duyduğumuz şeyi, gülmeyi, güldürmeyi çok iyi başarmış kalbimize taht kurmuş kişiden bahsediyor. Ahmet Kural ve kaba kuvvet!.. Sebebi her ne olursa olsun... Bunun kabul edilebilir bir yanı olabilir mi? Kanımız dondu, çünkü bunları kaleme alan kişi, şarkılarını yaşayarak söyleyen, hissettirerek dinleten, duyguları ile yaşayan, baştan aşağı kadın kokan, geleceğin Sezen’i Sıla... Hangisine üzülelim?

Yanlış tanıdığımız veya hiç tanıyamadığımız Ahmet Kural’a mı? Yoksa yüreğimize nüfuz etmiş pamuklara sardığımız Sıla’mıza mı? Hangisine? Yine dram, yine kaos, yine hayal kırıklıkları...

Kalbimizle, yüreğimizle, tüm güzel duygularımızla ve bir kadın olarak diyorum ki yanında değil önündeyim Sıla’m. 

#yanindadegilonundeyimsilam

 
Toplam blog
: 10
: 18763
Kayıt tarihi
: 05.10.16
 
 

Türkiyenin ilk dijital dergisi Evos Angels kurucularından, Türkiyede dijital yatırımların öncüsü ..