- Kategori
- Siyaset
Neyin kavgası yapılıyor bilelim...
Yıllardır
Yok oldu canlar
Ağladı analar...
Yıllardır niçin, neden, kimler için yapıldığı tam olarak bilinmeyen veya algılanamayan bir kavganın içinde yaşadık ve yaşamaya da devam ediyoruz...
Kendi içimizdeki sorunları halletmişiz gibi, şimdi de komşularımızın, Arap ülkelerinin işlerini halletmeye çalışıyoruz...
Bu topraklarda anadilleri Kürtçe olan Kürtlerin varlığını kimse inkâr etmiyor...
Anadolu topraklarının her karışında ayrımsız ve sınırsız olarak olarak her bireyin hakkı vardır...
Kürt nüfusunun yarısından fazlası da zaten ( % 52’si) Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında yaşıyor...
Ege kıyıları ve Akdeniz kıyıları Güneydoğu’dan devamlı göç alıyor...
Kürtlerin partisi olduğunu savunan parti, Kürt oylarının ancak % 25’ini ve tüm oyların %5'ini alabiliyor...
Güneydoğu illerinde yapılan seçimlerde baskı ve korku seçmenleri büyük oranda etkiliyor... Bunu herkes biliyor...
Coğrafya bir ülkenin kaderidir... Coğrafyamızı değiştiremeyiz... Nazım’ın deyişiyle Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanmış bu topraklar, bu ülkede yaşayan herkesindir... Bu güzel coğrafyaya atılacak bir çizik başta Kürtler olmak üzere herkesi mutsuz eder...
Öncelikle oturup konuşmalıyız... Konunun muhataplarıyla her şeyi detaylı olarak konuşmalıyız... Çözüm silahlarda değildir...
Türklerin ve Kürtlerin bu topraklarda sağlam ve köklü bir birlikteliği vardır... Bir milyonu aşkın Kürt- Türk evliliği vardır... Bu ülkeyi Kürt Cumhurbaşkanları, Başbakanları, Bakanları ve valileri de yönetmiştir...
Tüm olumsuzluklara ve anaların yıllardır ağlamasına rağmen bu iki topluluk hiçbir zaman birbirlerine düşmanca bir tavrın içine girmemişlerdir... Bu durum birlikte yaşam için çok önemli bir temeldir... Çözüm yolları için hareket noktamızda bu temel olmalıdır...
PKK ve İmralı ile devlet görüştü, hükümet görüştü tartışmaları yapılıyor... Ha devlet görüşmüş, ha hükümet görüşmüş ne fark eder... Bu görüşmeler ülkemizde kanın akmasını durduracaksa, bu ülkenin insanlarını mutlu edecekse neden yapılmasın... Bu tür görüşmeler zaten dünyanın her tarafında yapılıyor...
Yıllardır süren bu kavga bitsin... Bu kavganın bitirilmesi için tüm önyargılardan, korkulardan, kuruntulardan, komplekslerden arınarak ülkemizin ve coğrafyamızın bize sunduğu gerçekleri göz önünde bulundurarak; sağlam bir birlikteliğe ve geleceğe imza atalım.
Bu yapabilmek o kadar zor değildir... Neyin kavgasının yapıldığı açık ve seçik olarak ortaya konulmalıdır... Siyasiler de bu konuları seçim malzemesi yapmasınlar... Kürtleri temsil ettiğini söyleyen grupların da daha gerçekçi bir yaklaşımla çözüme katkı sağlamaları gerekir... Kürt nüfusunun büyük çoğunluğunun batı illerinde kıyılarda yaşadığı gerçeği, Kürt nüfus yoğunluğunun Güneydoğu’da beş altı ille sınırlı olduğu ve bu illerden de korku, baskı nedeniyle sürekli göçlerin olduğunu bilmemiz gerekiyor...
Zaman oturup konuşma zamanıdır... Zaman silahların susmasının zamanıdır...
Zaman anaların gözyaşlarının dinmesinin zamanıdır...
Zaman akıllı, mantıklı, dengeli, komplekssiz ve empati yaparak düşünmenin zamanıdır...
Zaman barış zamanıdır...