Neyse halim...

Astrolojiye ilgim denk geldikçe gazete eklerindeki burç yorumumu okuduğum, bilgimse tanışmaların büyük bir çoğunluğunda sorulan burcunuz ne sorusunu yanıtladığım kadar. Zira karşılıklı burç tespiti yapılması ilişkinin devamı için önemli! Hoş hiç burç uyuşmazlığı yüzünden biten bir birlikteliğim olmadı ama olsun.

Ne var ki son keşfim hormonolojiye karşı hiç de kayıtsız değilim. Zaten her ay içimden çıkan ikinci kişilik varken aksi şekilde davranmam mümkün değil. Valla söylemesi ayıp mı değil mi bilemem ama son birkaç yıldır malum günler gelmeden önce bana bir şeyler oluyor. Bir başkalaşım, bir asabiyet, bir hassasiyet, bir acayip tavır, bir mutsuzluk, bir hoşnutsuzluk, bir doymazlık, bir sonsuz aşerme, ne ararsanız var. Ağlama nöbetlerine hiç girmiyorum, başlı başına sevimsiz. Tek başıma olsam iyi ama etrafta kim varsa nasibini alıyor durumdan. Hal böyle olunca hem değişik tespit ve teşhislerinden korunmak hem de huzura ermek için tuttum doktor yolunu. Bir gariplik yokmuş. Üç kadından birinde olurmuş. Tuzu kesip kafeini de almayınca işlem tamammış. Nasıl yani? Şimdi o Tom ve Jerry izlerken dolan gözlerimin, o cinnet geçirmeye olmadı cinayet işlemeye meyilli ruh halimin nedeni iki kaşık kahveyle bir tutam tuz mu? Değil işte! Tüm bu olup bitenlerin hormonlarımızla ilgisi olduğu aşikar.

Premenstrual sendrom da bunun tıp dilindeki açıklaması. Bunu da bilmeyen yok gibi. Bilinmeyen şu; her an suç işlemeye ya da intihara teşebbüse hazır hali, hali hazırda hormonolojiyle tersine çevirmek mümkün. Gün gün durum bildirimi yapan bu dahiyane buluş hormonların faydalı hale getirilmesine yardımcı oluyor. Hem de tüm zamanlarda herkes için! Çok eğlenceli değil mi?

<ı>İlham kaynağı: http://www.myhormonesmademedoit.com/