Nezaket yoksunu futbolumuz

“Böyle bir ülkeyi buldunuz, rahatsınız. Mahkemeye veriyoruz 8 ayda bitmiyor.”

Sanırsınızki iktidar yanlısı bir politikacının ağzından çıkan sözcükler bunlar.

Oysa, hayır!

Bu kaba ifadeler Ulusal Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim’e ait... Ve basın mensuplarını tehdit sözleri...

Bu ifadeleri, Türk futbolseverlerin, bir gece önceki Ulusal Takım zaferinin tadını çıkartacağı gün ve saatlerde alelacele düzenlediği bir basın toplantısında kullanıyor Terim.

.....

Basına yansıyanlar doğruysa, bir de Ulusal Takım Kaptanı Emre Belözoğlu’nun Çek zaferi sonrası medya mensuplarına yaptığı ifade edilen hareketler ya da ifade ettiği iddia edilen düzeysiz sözler var!

Biri Ulusal Takım’ın teknik patronu, diğeri kaptanı...

Biri hocası diğeri talebesi; taa Galatasaray günlerinden...

İzleyin lütfen, hem hocasını hem öğrencisini, bir nezaket kırıntısı var mı, futbol geçmişlerinde, günlerinde!

Şu sözlere bakar mısınız;

“Kendi işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz. Sizlerin işini de zorlaştırıyoruz. 70. dakikadan sonra yazdıklarınızı çöpe atmak kolay değil. Bu sıkıntı için özür diliyoruz. Gecenin en karanlık olduğu an, sabaha en yakın olduğu andır...”

Yine Terim’in ‘naif’ ifadeleri; sözüm ona, ‘dalgasını geçiyor!’

.....

Gerek Fatih Terim gerekse Emre Belözoğlu’nun futbol oyunundaki başarıları değerlendirmelerimin dışındadır.

Beğenelim ya da beğenmeyelim, gözardı edemeyeceğimiz gerçekler bunlar.

.....

“...‘Allah utandırmasın’ diye uğurluyorum. Tüm enerji ve konsantrasyonumuzu en iyi şekilde kullanacağız. Bizimle üzülüp, bizimle seviniyor Türk halkı...”

Turnuvaya katılan 16 Ulusal Takım var. Büyük olasılıkla onların teknik sorumluları da aynı duygularla uğurluyorlardır oyuncularını sahaya ve o uluslar da, onlarla seviniyorlar, onlarla üzülüyorlardır. Tıpkı Çek maçında Nihat’ın attığı gole üzülen Çeklerin ve o galibiyete sevinen, tüm gazetelere manşet olan Türk futbolseverlerin fotoğrafları gibi... “...İstanbul’a gelince isim vererek konuşacağız, biz liyakatı sizden değil milleten aldık.”ın anlamı ne olabilir?"

Türkiye Futbol Federasyonu millet mi demek?

Siizi o göreve federasyon getirdi, millet te, hem sizden hem federasyondan hesap sorma hakkına sahiptir.

Millet kavramı içinde basın mensupları da var elbet.

Siz akla hayale gelmeyecek ücretlerle Ulusal Takıma kötü futbol oynatıp başarısız sonuçlar alacaksınız, size de o milyarların hesabı sorulmayacak! Öyle mi?

....

“Böyle bir ülkeyi buldunuz, rahatsınız. Mahkemeye veriyoruz 8 ayda bitmiyor. Burada rahatsınız bunu tepmeyin.”

Çağdaş bir ülkede, bir futbol adamının ağzından çıkabilir mi bu sözcükler?

Adama hemen haddini bildirirler!

.....

Bir not sıkıştırayım bu araya: Terim’in ifade ettiği maç dakikalarında ben de ‘Fatih Terim’den kurtulma zamanı’ başlıklı bir blog hazırlığı içindeydim, skor değişti, yazının şekli de değişmiş oldu. Özü aynı: Ulusal Takım, Fatih Terim, Emre Belözoğlu kültüründen kurtulmalıdır. Çünkü, Terim ve Emre'nin olduğu yerde hiçbir zaman şu üç nitelik bir arada bulunmadı; "Zeka, çeviklik ve ahlak!"

Terim:

“Oynadığı futbolla keyif veren ve alan, kaybetse de kazansa da manşetlere çıkacak bir takım’ dedik. Verdiğimiz sözü tuttuğumuz için de mutluyum” demiş.

Bu bir lütuf mu şimdi?

Siz görevinizin bir aşamasını yerine getirmişsiniz!

Başarınızı alkışlarken, sözlerinizi ve davranışlarınızı kınıyorum!..

Haber-foto:

http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=spor&ArticleID=877313&Date=17.06.2008&ver=29