- Kategori
- Bayramlar
Nice yürek bayramlarına...

Kâbe, yanıbaşımızda...
Çoğumuzun dilinde, " bayram gelmiş neyime, figan düşmüş yüreğime" namesi olunca; bayramlarda öyle " allı yeşilli takalar gibi' geçmiyor artık.
Onlar da yaşamın kıyısındaki düşlerimizden biri oldular...
Düşünün ki pek çok güzel duyguyu; mesela sevgiyi, mesela dostluğu, paylaşmayı, hoşgörüyü sanki bir kutuya doldurmuş ve de kilitlemişiz. Kutuyu açmak için de bayramları bekliyoruz.
Bayramlar dışında kimse barışamaz, kimse kimseye sevdiğini söyleyemezmiş gibi...
…
Aynı gazozu sırayla yudumlamayalı çocuklar
Birbirinin kanayan diz kapaklarını öpmeyeli
Bekleyenlerinin kıymetini bilmeyeli büyükler
Unutalı güzel sevgi- sevda sözcüklerini
Kapıları sustu evlerin
Ve
Yüreklerin
önce gözlerimiz vazgeçti beklemekten
sonra gülüşlerimiz
ve
dilsiz kaldı yüreklerimiz….
Oysa beklemek ne güzel şeydi (r) geleni…
Bekleyeni olmak ha keza……
Ama ki bekletmek - düşünmeden bekleyeni...... !!!!
.....
Mahallenin velediyim; zillerinizi çalarım
ve siz açıncaya dek kapıyı
pırr.. ben kirişi kırarım
bakarsınız kimse yok
Mahallenin velediyim
yine de çaldığımda kapınızı
görürüm ki iyiye yorarsınız hep
umutlarla coşkularla hummalı
kim bu diye bir hoş koşarsınız kapıya
o umut ve o düş anı
olası mutluluk anı o kısacık
ki bir an olsun renge boğar
ışıtır tekdüze yaşantınızı
mahallenin velediyim
bana borçlusunuz siz o hazzı (zahrad)
...
Nice yürek bayramları diliyorum…
Kapınızı çalanınız ve umutlarınız hiç eksik olmasın......
http://www.facebook.com/haticeatalay.ykd
hatice atalay