- Kategori
- Şiir
Nisan akşamı...
Ben enteresan adamım vesselam. Kaşla göz arasında, işle güç arasında ne yapıp edip bir şiir buluyor ve okuyorum.
Sonrada duygulanıyor ve duygularımı birileriyle paylaşmak istiyorum. Nihayet burayı buluyor ve sizle paylaşıyorum.
Bazen bıktılar usandılar dediğim oluyor ama ne yapayım, bende böyle enteresan adamım.
Nisandayız! Nisana dair bir şiir bulup okudum ve duygulandım yine...
Ve buyurun sizinle paylaşıyorum.
Desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini,
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgarlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber...
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi fark edemezsen,
Rüzgarların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun zaman sesimi gök kubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı