NİTELİK VE NİCELİK

24 Aralık 2010 tarihli ‘Yerli dizi yersiz uzun’ eyleminin üzerinden on yıl geçmesine rağmen televizyon kanallarının herhangi bir adım atmayışı gerçekten çok ilginç.

Saat 20:00’da başlayan bir dizi özet, reklamlar, uzun süren bakışmalar, replikler arasındaki duraklamaların da etkisiyle saat 23:00’e kadar sürüyor.

Sündürme taktiğiyle kırk beş dakika sürecek bir bölümün bir buçuk saate kadar çıkarılması meziyeti senarist, oyuncu, yapımcı, teknik ekip ve diğer çalışanlara bir dizi eziyet olarak geri dönüyor. Böylece on bölümlük dizi film doğal olarak kırk bölüme kadar çıkabiliyor.

İzlenme oranı uğruna bölüm sayısı arttırılan yapımların kalitesinde yadsınamaz bir düşüşün gözlemlenmesi de kaçınılmaz oluyor.

Halbuki sündürülmeden tadında bırakılsa nitelik yönünden daha seviyeli işleri pekâlâ üretilebilir.

Gerçi internet ortamında seyirciye ulaşan birçok dizi film yayın süresi ve bölüm sayısı konusunda duyarlı davranarak olaya farklı bir boyut kazandırdı.

Yaklaşık bir saat süren, bölüm sayısını abartmayan yapımlar niteliğin nicelikten daha önemli olduğunu kanıtladı. Dolayısıyla internetten dizi izleme olanağı bulan seyirci zaman tasarrufu sağlamanın rahatlığına erişti.

Bölüm süresini ve sayısını kararında bırakan nitelikli yapımlar bana TRT Arşiv İnternet sitesinde izleme şansı bulduğum ‘Uzaylı Zekiye’ ;’Kavanozdaki Adam’ gibi kalıcı olmayı başarmış dizileri anımsattı.

Dönem, reji, kamera tekniği, senaryo yönünden farklı nitelikler taşıyan projelerin az ve öz iş yapma mantığıyla hareket ederek internet dizileriyle benzeştiği fikrindeyim.

TRT’nin tek kanal olma özelliğinden ötürü rekabetin asgari düzeyde olmasının avantajını iyi değerlendiren, gereksiz uzatma mantığından uzaklaşarak üretilen projeler az bölümle kaliteli iş yapılabileceğini de kanıtlamıştır.

Kalitenin sayı ve süreyi geride bıraktığı, nicelik yerine niteliği tercih eden yapımların televizyonlarımızda daha çok yer alması dileğiyle…