NTV'ye teşekkür, TRT'ye hem teşekkür hem sitem

Sözcükleri tasarruflu kullanmanın gerekliliğini zaman zaman çok derinden hissederim. ‘Mükemmel’, ‘olağanüstü’, ‘görkemli’, ‘çok güzel’ vb. gibi...

Dikkat de ediyorum aslında, ama ölçünün kaçtığı oluyor; Geç fark ediyorum bazen.

24 Saat içinde peş peşe iki konser; Berlin Filarmoni ve Viyana Filarmoni Orkestraları’nı izleyince, sözcükleri daha özenli seçmek gerektiği gerçeğini bir kez daha anımsadım.

Dinlediğim canlı konserlerde olsun, çeşitli kayıtlar için olsun, zaman zaman bu tanımlamaları kullandım. İki gün içinde izlediğim/dinlediğim konserleri hangi sözcükle tanımlayayım, onu düşünüyorum.

***

Önceki akşam NTV’de Berlin Filarmoni Orkestrası’nın konseri vardı. Orkestrayı Sir Simon Rattle yönetti ve solist olarak da Çin’in dünyaya sunduğu yetenekli bir piyanist Lang Lang vardı. S.Rahmaninof 2.Piyano Konçertosu’nu seslendirdi.

Orkestranın sunduğu müzikaliteyi zaten izleyen/dinleyen müzikseverler fark etmiştir. Yayındaki çekim kalitesinin de gözden kaçmadığını sanıyorum.

Endişelerim vardı; yayında reklam için kesilmeler olabileceği şeklinde. Müzikseverler için önemli konserin canlı yayınına gereken saygıyı göstermişti NTV. Kesintisiz ulaştırdı. Bu nedenle teşekkür ediyorum.

***

Bugün öğle saatlerinde 12.15’te Viyana Filarmoni Orkestrası’nın “Yeni Yıl Konseri” vardı. Bir endişeli bekleyiş de bu konser içindi. 12.10 da Vefa Çiftçioğlu ve Remzi Buharalı’yı görünce inandım, artık yayınlanacağına. Charpentier’in Te Deum’u görkemli trompet ve timpanileriyle ses vermeye başlayınca Erovizyon’un sinyal müziğini de duymuş oldum; Yayın başlıyordu.

O muhteşem salonun görsel ögeleri gerçekten çarpıcıydı. Sunucular, 74 ülkeye canlı yayın yapıldığını belirttiler ve çeşitli istatistikî bilgiler sundular izleyenlere. Salondaki tüm çiçekleri, Viyanalı çiçekçiler getirmişler. Antoryomlar, papatyalar, laleler, orkide ve birçok değişik çiçeklerle güzel bir armoniydi görüntüdekiler.

Dünyanın en önemli konser organizasyonu, diye belirtti sunucular VFO’nın konserini. Sanıyorum ‘klasik müzik alanında’ diye ayırmak gerek bu tanımı.

Şef, 85 yaşındaki Fransız Georges Pretre, konseri önünde nota sehpası olmadan yönetti. Yaklaşık 2,5 saat süren konser programı(ara dahil) nasıl enerjik yönetti, izleyenler tanık oldular. Mimikleriyle yönetti, demek bile olası.

Arada, konser provaları, kostüm ve bale hazırlıklarından görüntüler, yapılan işe gösterilen özeni anlatmaya yetiyordu.

Kameralar, çalınan eserlerde solo çalgıları bile ne kadar iyi izlediler, gördük.

İlginç enstrumanlar da vardı, özellikle kuş sesleriyle ilgili, dikkat çekmiştir; ben hala onların bir kısmının adlarını öğrenemedim. Bu blogu okuyan ve bilgisi olan müzik dostlarımız yazarsa da mutlu olacağım.

Viyana Filarmoni’nin tutuculuğunu bildiklerinden sunucularımız, 2 bayan orkestra üyesinin varlığını fark edemeden; “orkestrada hiç kadın sanatçı yok” dediler. Bazı verilerde de atladılar. Değerli sunucularımızın iyi hazırlanamadıklarını söylemem, umuyorum kendilerini incitmeyecektir.

Araya TRT de reklam almadı, bölmedi yayını.

Buraya kadar TRT’ye de teşekkür kısmı. 4. parçadan itibaren stüdyodan kaynaklandığını düşündüğüm ‘anormal ses’ sorununu bir türlü çözemedi TRT. Hatta, arada Çiftçioğlu ve Buharalı’nın bilgi aktardıkları anda bile bu seslerle kulaklarımız tahriş edildi.

TRT-2 de izlediğimiz "Viyana Filarmoni Orkestrası Yeni Yıl Konseri" adlı görsel ve işitsel şölen, özellikle konser çekimleriyle de bu kurumumuza örnek olur.

Orkestrayı muhteşem bir performansla yöneten Fransız şef Georges Pretre, alkışların en çoğunu hak edendi.

Fotoğraf: http://www.wienerphilharmoniker.at/index.php?cccpage=concerts&set_language=en