Numerolojiyle sayıların inanılmaz gizemi

İnsanlık için çok önemli, insanlık tarihi kadar eski, ancak çoğu kişinin henüz farkında olmadığı bir bilim dalıdır numeroloji. Bazıları buna bir bilim gözüyle bakmaz. Ancak bilim, evrenin ya da dünyadaki olayların herhangi bir bölümünü konu olarak seçen, deneysel yöntemlere ve gerçekliğe dayanarak yasalar çıkarmaya çalışan, düzenli bilgiler bütünüdür.

Numeroloji de kullandığı yöntemlerle, aslında bilime ve tarihe bir çok katkılar sağlayabilecek ve matematikle de çok ilgili bir daldır. Bir titreşimler bilimidir aslında. Bilim adamları, evreni ve kişileri etkileyen titreşim hızının, her hafta bir saat artış gösterdiğini bulmuşlar.

Araştırmalarıma göre, evrende ve dünyada yaşanılan her olay, geçmişten geleceğe uzanan, planlı bir bütünlük takip ediyor. Evren bir bütün ve biz de bu bütüne ait parçalar olduğumuz için, parçanın başına gelen, bütünü de etkiliyor.

Düşünün bir kez, Hiç bir şey durağan değil yaşamda, her şey hareket halinde. Ama sıradan ve rastgele bir hareket değil bu. Hayattaki her şey, yukarıdan ve aşağıdan, etrafından ya da içeriden, hızlı ya da yavaş ama mutlaka belirli ve kendine özgü bir tempoda işliyor. İnsanların, şans ya da tesadüf diyerek geçiştirdikleri bir çok olay, aslında bir sebep-sonuç ilişkisiyle ilerliyor.

Bu sebep-sonuç zinciri, Allah tarafından planlı ve programlı bir biçimde düzenlenmiş. Bizler için, bizlere en uygunu düşünülerek yapılmış bu düzenlemede, en küçük bir haksızlık ya da bir ayrımcılık yoktur. Kendisine haksızlık yapıldığı ya da başkasına ayrıcalık yapıldığı düşüncesi, sadece bu gerçeklerin bilinmemesinden kaynaklanır.

Numerolojiyle, isim ve soyismimize ve doğum tarihimize bakılarak, kendimize ait pek çok gerçeğe ulaşabiliriz. Sadece kendimizle ilgili değil, dünya tarihiyle ilgili, siyasi olaylarla ilgili bir çok sırlı gerçeğe ulaşabilmekte mümkündür.

Bunların dışında, hayatımızı etkileyen çember ve zirve sayılarını bularak, çocukluk ve gençlikte, orta ve son yaşlarda, başımıza ne tür olaylar gelebileceğini ve bunlara karşı nasıl davranırsak üstesinden gelinebileceğini görürüz.

Ruh güdümüzü ve ifade sayımızı bularak, bize uygun insanları ve dostları, hatta bize uygun ülkeleri ve mekanları seçebilir ya da mevcut ortamlarımızın bize iyi gelip gelmediğini öğrenebiliriz.

Hareketsiz benlik sayılarımızla, başkasının gözü önünde değilken nasıl olduğumuzu ve gizli isteklerimizi farkedebilir, hayat yolu sayımızla bize uygun ve başarı getirebilecek meslekleri seçebiliriz.

Eksik sayılarımız olan karmik öğretilerimizle, ancak bunların farkına varabilirsek eğer, zorlu deneyimlerin üstesinden gelebiliriz. Aksi takdirde, hayat bize karmik yoksunluklarımızı, niye olduğunu anlayamadığımız zorluklarla bize yaşatmak durumunda kalabilir.

Sadece bunlarla sınırlı değil numerolojinin ilgi alanı. Kişisel gün, ay ve yıllarımızda nasıl davranmalıyız? Örneğin günümüz bizden 2 olmamızı beklerken, biz 1 gibi davranırsak, beklemediğimiz zorluk ve handikaplarla karşılaşabilir, ya da fırsatların üzerinden görmeden geçebiliriz.

Peki evrensel ya da kişisel gün, ay ve yıllarımızla uyum içinde miyiz? Ya da evrensel zamanlarda ülkemiz ve dünyamızda neler beklenebilir?

Evlilik, aşk ya da dostluk, iş hayatı uyumları için karşılaştırılması gereken uyumlama sayıları, sayıların sembolizmdeki anlamları ve elementlerle ilgileri, kendimizi ifade safhaları, harflerin sezgisel, duygusal ya da zihinsel analizleri, doğduğumuz güne ait özellikler...

Burda ilk açılışını yazdığım yazının, devamında bunların hepsini ve daha fazlasını bulabilirsiniz.