Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ocak '20

 
Kategori
Blog
 

O Hakikaten Özgün Yazıyor

Başlığa bakıp, "Kimmiş bakalım hakikaten o özgün yazan? Hadi Söyle! " diyenleri: Tabii ki Kerim Korkut diye yanıtlarım.

Geçen gün, hiç üşenmedim, tam 250 yazısının başlığını, içeriğini gözden geçirdim. Ve şu sonuca vardım: İncelediğim yazılardan hemen hiçbiri hakkında yazamam. Birini bile oturup doğru düzgün anlatamam. Adam tam bir düşünce makinesi. Sonsuz, uçsuz bucaksız bir soru deryası. Kardeşim, arkadaşım, bunca şey nasıl gelir insan aklına? İrili ufaklı, önemli önemsiz diye ayırmadan, kim ne der, ne düşünür korkusuna kapılmadan, kafasına takmadan; ciddiye alınmamaktan, makaraya sarılmaktan zerre çekinmeden aslanlar gibi yazıyor Kerim Korkut! Helal olsun ona. Helal olsun aklıyla yüreğine.

Eskiden çok uzun ve fazlasıyla dağınık yazardı. Oku oku bitmek bilmezdi blogları. Bunalıma girmek isteyene, reçetesiz doktor tavsiyesiydi satırları... Ama zamanla; öyle sade, öyle rafine, öyle rahat klavye konuşturmaya başladı ki... " Ben yazının mucidiyim," diyen Sümerli, kalkıp gelse mezarından... sayın Korkut'taki yazarlık gelişimine, yazı ustalaşmasına akıl sır erdiremez. O derece yani.

Adamda konu ayrımı yok mesela. Keyfinin dilediği alanda döktürebiliyor. Bu kadar geniş bir yelpazede yazdığına göre, çok da okuyor olmalı.

İyi bir gözlemci olmasa, İğne deliğinden Hindistan'ı göremezdi.

İnsanı bunca sevmese, varı yoğu dert edinip, olan bitene kafa patlatıp bunca zihinsel zahmete katlanmazdı.

İçindeki çocuğu coşturup coşturup şaha kaldırmasaydı; bunca sevimli hale gelemezdi.

Bitmek bilmez merakı, yaşama odaklı hayat anlayışı, kompleksiz, duru, sade kişiliği; ne söylerse söylesin, ne yaparsa yapsın kızdırmıyor, öfkelendirmiyor muhatabını. Olduğu gibi. Kendi gibi davranıyor.

Sansürsüz, tabusuz, dogmasız düşünüyor. Düşünsel takıntıları, vazgeçilmez ön kabulleri, kırılamayacak önyargıları yok.

Müzakereci; ama inatçı değil. Uçuk kaçık zihin egersizlerine abone; ama aklı selim, dengeli yaklaşımlara da ılımlı. İkna edilemez biri değil. Özür dilemeyi de, geri adım atmayı da biliyor, beceriyor.İçten, samimi, cana yakın ruhunu; olduğu gibi ekrana yansıtabilmesi de, sırf bu yüzden. Doğal, akışkan blogları. Net ve anlaşılır biçimde dile getiriyor ustalık döneminde fikirlerini.

Kendisiyle yüz yüze de görüşmüş biri olarak şunu rahatlıkla söyleyeblirim: Övgüde cömert. Yermekte temkinli. Kalp kırmamaya azami özen gösteriyor. Kendisine bir adım gelene, on adımla karşılık veriyor. Dost canlısı. Denemesi bedava! Bir yazısına yorum gönderin; işi gücü bırakıp, en az üç yazınızı adam gibi okuyup yorumlamazsa adımı değiştiririm!

İçi neyse dışı da o. Gerçek yazı emekçisi. Sağlam bir düşünce ve çözüm fabrikatörüdür Kerim Korkut.

Tek yazı kusuru, bazen, aynı blog içinde "Öyle de olur, böyle de," kararsızlığına düşmesi. "Ben de haklı olabilirim, onlar da," belirsizliğine kapılması. Ondaki bu tereddütlü ruh hali, büyük ihtimalle bol seçenekli, fazla alternatifli düşünebiliyor olmasından kaynaklansa da... Okuru da aynı girdabın içine çekebiliyor istemeden... " Eee, Ne dedi şimdi bu adam?" diye sordurabiliyor bazen kesin ifadelerden ısrarlı kaçışları...

Ve eğer hakkını teslim etmezsem; büyük bir adaletsizliğe imza atmış olurum: Milliyet Blog'un Montaigne'idir Kerim Korkut. Aksini iddia edenle, sabaha kadar tartışırım! Cüretkarlığın kitabını yazıyor gerekince. Sakinliğinde, hoşgörüsünde; demlenmiş bir derviş kafası gizli. İnce mizahın, seviyeli esprinin hakkını verir. Keskin zekasını fark etmek için alim olmak gereksiz. Her blogunda eşsiz aklını sergiler. 

Almayı beklemeden verenlerdendir. Kalbinde zerre art niyet taşımaz.

Polemiğin efendisidir. Onu bile kimseyi incitmeden becerir.

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..