O Hayat Benim dizisini seyrettim.

Dün gece pazardı. Pazar gecelerimiz, dizi yönünden dönem başından bu yana zayıf geçiyor. Ben de Cesur Hemşirenin son bölümüne kadar oyalanmak için önce Doksanlar dizisini açtım. Birol Güven'in yapıtlarını beğenirim. Aslında Doksanlar dizisinde sevdiğim oyuncular da rol alıyor. Buna rağmen o diziyi seyrederken kaptıramıyorum kendimi konuya ve ilgi duyamadım baştan beri. Biraz da Ferhan Şensoy'un kızınının oyununu çok yapay buluyorum o da diziye kaptırmama engel oluyor galiba.

Doksanlar dizisinden de sıkılınca kanallar arası dolaşayım biraz dedim. Bir kanalda yeni başlamış bir dizi buldum. Gündüz gazetelerde boy boy reklamını gördüğüm bir dizi idi . Adı 'O Hayat Benim' olan bu diziyi mecburiyetten seyretmeye başladım.

Başrollerinde Ezgi Azaroğlu, Keremcem, Sinan Albayrak ve oyununu beğendiğim Yeşim Ceren Bozoğlu'nun yer aldığı bu diziyi seyretmeye başladım. Konu o kadar tanıdıktı ki, Gene bir tarafta fakir insanlar gecekondular, öbür tarafta zengin insanlar ve yalılar vardı. Bir zamanlar bir İngiliz dizisi seyretmiştik. Bir konakta üst kattaki ev sahipleri ile alt kattaki hizmetçilerin ortak yaşamını anlatan Aşağıdakiler ve Yulkardakiler adli diziden bahsediyorum. O zamanlar çok severek izlediğim bu diziyi anımsıyorum bizim dizileri seyrederken.

Dizi gene çok bildik bir öyküyü anlatıyordu dedim yukarda. Bu aralar dizilerde bir nesebi sahih olmayan çocuk modası var. İnsanların birilerinden çocukları oluyor ve tam yaşları ilerleyip yaşamlarını başka bir yolda şekillendirdikleri zaman hop bir nesebi sahih olmayan veya yeni deyimle gayrı meşu çocuk çıkıyor ortaya. O güne kadar başka bir ailede, başka sosyal yapıda yetişmiş bir yetişkin çocuk. Hazır bir evlat kısacası.

Seyrettiğim dizileri şöyle aklımdan geçiriyorum. Aşk, Ekmek ve Hayaller, Bugünün Saraylısı ve hatta çok severek izlediğim Karagül, İntikam.Bunlar benim son günlerde izlediğim dizilerden nesebi sahih olmayan çocuk örneği taşıyanlar . Benim seyretmediğim halen oynayan dizilerde de vardır bu örnekler mutlaka. Eski dizileri hatırlamıyorum bile. Hep zengin Ağanın veya Sanayicinin eski aşklarından, evin hizmetkarlarından yetişmiş bir çocuğu çıkıyor ilerki yıllarda.Zengin adamlar ne de çok meraklı evdeki hizmetçilerle ilişki kurmaya ve hamile bırakmaya.

Bu nedir diye düşündüm. Erkeklerin poligami olmasının bir sonucu mu, yoksa ülkemizde birden çok hanım ile evlenmeyi teşvik eden görüş mü.

Neden bütün dizilerde bu konu çıkıyor karşımıza. Ben empati yapıp evde adamın diğer eşinin yerine koyuyorum kendimi. Ne kötü bir olay değil mi. Yılardır güvendiğiniz eşinizin bir çocuğunun çıkması birden.

Sanırım yenı konu bulamıyor yapımcılarımız. Ama biz bıktık artık hep aynı konudan. Lütfen bizi de düşünün.